The aim of this research is to reveal what happened during the migration of Bulgarian Turks to Turkey in 1984-1989, based on their experiences. In this direction, the method of the research was determined as phenomenology. The purpose of phenomenology is to determine what the phenomenon means to individuals who experience it and can provide a clear definition of it. This entails purposive sampling, in which participants are selected based on their ability to provide relevant information that will help the researcher gain an in-depth understanding of the research problem. The study, which was constructed with the phenomenological method focusing on lived experiences, was structured on interviews with 10 participants who experienced the events in the 1984-1989 period. The data obtained from the interviews with the participants constitute the main data source of the research. As a result, Turks living within the borders of Bulgaria have been ruled by more moderate administrations from time to time in the history of this country, sometimes they have been treated well due to various interests, and sometimes they have been subjected to persecution and pressure due to different political and economic plans. However, the 1984-1989 period was the scene of perhaps the greatest grievances and human rights violations among these experiences. This situation necessitated great immigration and when they came to Turkey, although they had a single national origin, Turkey came across as an unusual culture due to factors such as the differentiation of the languages of the country they came from and political practices, and the adaptation process was arduous.
Bu araştırmanın amacı 1984-1989 yıllarında Bulgaristan Türklerinin Türkiye’ye göçleri sürecinde yaşananları yine onların deneyimlerine dayanarak ortaya koymaktır. Bu doğrultuda araştırmanın yöntemi fenomenoloji olarak belirlenmiştir. Fenomenolojinin amacı, fenomeni deneyimleyen ve onun açık bir tanımını sağlayabilen bireyler için fenomenin ne anlama geldiğini belirlemektir. Bu, katılımcıların, araştırmacının araştırma problemini derinlemesine anlamasına yardımcı olacak, ilgili bilgileri sağlama yeteneklerine göre seçildiği amaçlı örneklemeyi gerektirir. Yaşanılan tecrübelere odaklanan fenomenolojik yöntem ile kurgulanan çalışma, 1984-1989 dönemindeki olayları tecrübe etmiş 10 katılımcı ile yapılan görüşmeler üzerine yapılandırılmıştır. Katılımcılarla yapılan görüşmelerden elde edilen veriler araştırmanın temel veri kaynağını oluşturmaktadır. Sonuç olarak Bulgaristan sınırları içinde yaşayan Türkler, bu ülke topraklarındaki tarihlerinde zaman zaman daha ılımlı yönetimlerle idare edilmişler, bazen çeşitli menfaatler dolayısıyla iyi muamele görürken, bazen farklı siyasi ve ekonomik hesaplar dolayısıyla zulüm ve baskıya maruz kalmışlardır. Ancak 1984-1989 dönemi bu yaşanılanların içerisinde belki de en büyük mağduriyetlere ve insan hakları ihlâllerine sahne olmuştur. Bu durum beraberinde büyük göçü zorunlu kılmış ve Türkiye’ye geldiklerinde her ne kadar tek millet kökenine sahip olsalar da geldikleri ülkenin dillerini farklılaştırması, siyasi uygulamalar gibi faktörler dolayısıyla Türkiye alışılmadık bir kültür olarak karşılarına çıkmış ve uyum sağlama süreci meşakkatli olmuştur.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Beşeri Coğrafya |
Bölüm | ARAŞTIRMA MAKALESİ |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 8 Şubat 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Sayı: 48 |