Amaç: Bu çalışmanın amacı miyokard infarktüsü geçiren bireylerde yaşam kalitesi, öz yeterlilik ve stres düzeylerinin belirlenmesidir.
Yöntem: Tanımlayıcı ve kesitsel tipte yürütülen araştırmanın örneklemini son 1 yıl içinde miyokard infarktüsü geçiren, araştırmanın yürütüldüğü eğitim ve araştırma hastanesinin kardiyoloji polikliniğine başvuran ve araştırmaya dahil edilme kriterlerini karşılayan 224 birey oluşturmuştur. Aaştırma verileri Kişisel Bilgi Formu, Kalp Yaşam Kalitesi Ölçeği, Genel Öz-Yeterlik Ölçeği ve Algılanan Stres Ölçeği kullanılarak toplanmıştır.
Bulgular: Araştırmaya katılan bireylerin yaş ortalaması 60,52 ± 10,05 yıl olduğu, %75,9'unun miyokard infarktüsü sonrası ağrı ve yorgunluk gibi semptomlar yaşadığı belirtilmiştir. Kalp Yaşam Kalitesi Ölçeği ile Genel Öz Yeterlilik Ölçeği puanları arasında yüksek düzeyde, pozitif bir ilişki olduğu saptanmıştır. Kalp Yaşam Kalitesi Ölçeği ile Algılanan Stres Ölçeği puanları arasında orta düzeyde, negatif yönde ilişki olduğu saptanmıştır (p<0,05). Yaşam kalitesi, öz yeterlilik ve algılanan stres düzeylerinin miyokard infarktüsü sonrası cinsiyete, eğitim durumuna, çalışma durumuna, gelir durumuna, yaşa ve ek kronik hastalık varlığına göre anlamlı farklılık gösterdiği belirlenmiştir (p<0,05).
Sonuç: Bu araştırmada, yaşam kalitesi puanlarının algılanan stres ve genel öz yeterlik düzeyleri ile ilişkili olduğu belirlenmiştir. Araştırma sonuçlarının bireylerin fiziksel ve psikososyal iyiliğine bütünsel yaklaşıma vurgu yapmak, bakımın sürekliliğini sağlamak açısından yarar sağlayacağı düşünülmekte olup, yaşam kalitesini artırmaya yönelik girişimsel çalışmaların yapılması önerilmektedir.
Miyokard infarktüsü yaşam kalitesi öz yeterlilik algılanan stres
Aim: The study was aimed to determine the quality of life, self-efficacy and stress levels in individuals with myocardial infarction.
Method: The descriptive and cross-sectional study consisted of 224 individuals who had a myocardial infarction in the last 1 year, applied to the cardiology outpatient clinic of the training and research hospital where the study was conducted, and met the inclusion criteria of the study. Research data were collected using Information Form, Heart Quality of Life Scale, General Self-Efficacy Scale, and Perceived Stress Scale.
Results: The mean age of the individuals participating in the study was 60.52±10.05, and 75.9% of them experienced symptoms such as pain and fatigue after myocardial infarction. A high level of positive correlation was found between the Heart Quality of Life Scale and General Self-Efficacy Scale scores. A moderate, negative correlation was found between the Heart Quality of Life Scale and Perceived Stress Scale scores (p<0.05). It was determined that quality of life, self-efficacy, and perceived stress levels differed significantly according to gender, education status, employment status, income status, age, and presence of additional chronic disease (p<0.05).
Conclusion: In this study, it was determined that quality of life scores were related to general self-efficacy levels and perceived stress. It is thought that the results of the research will be beneficial in terms of emphasizing a holistic approach to the physical and psychosocial well-being of individuals and ensuring the continuity of care, and interventional studies to increase the quality of life are recommended.
Miyocardial infarction self-efficiency perceived stress quality of life
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Klinik Tıp Bilimleri |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 30 Aralık 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2024 |
Kabul Tarihi | 11 Kasım 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 24 |
Alıntı-Gayriticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası (CC BY-NC-ND 4.0)