İslâm’ın temel esaslarından mali bir ibadet olan zekât, gelir dağılımındaki adaletsizlik, fakirlik problemi gibi sosyal konulara olumlu katkıları açısından da önem arz etmektedir. Zekâtın bu önemli fonksiyonunu tam anlamıyla yerine getirebilmesi, tahsilatının eksiksiz olarak yapılması ve hak sahiplerine adil bir şekilde dağıtılmasıyla doğru orantılıdır. Bu makale zekâtın tahsili ve hak sahiplerine dağıtılması konusunda devletin yetki ve sorumluluklarını incelemektedir. Zekâtın sarf yerlerine verilmesinde mükelleflerin tasarruf ve takdirlerinin olup-olmadığı Kur’an-Sünnet perspektifinden ele alınmakta ve fıkıh ekollerinin konuyla ilgili görüşleri ile çağdaş âlimlerin yaklaşımlarına yer verilmektedir. Ayrıca zekât vermekten imtina eden kişiler için öngörülen yaptırım/yaptırımlar üzerinde durulmaktadır.
Zakat which is one of the main essentials of Islam and a financial pray plays an important role also in terms of positive contributions to some social subjects such as unfair distribution of income and poverty. For performing this function completely, zakat should be collected in full and distributed to beneficiaries. This article studies for authorization and responsibility of the state in respect of collection of zakat and its distribution to beneficiaries. The problem of whether individuals can give zakat on their own without the state’s permission is discussed in the light of Qur’an and Sunnah. Moreover, schools of Islamic jurisprudence and scholars’ view, and discussions on this subject are included. Some enforcements are discussed if people who have to give zakat try to evade.
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Din, Toplum ve Kültür Araştırmaları |
| Bölüm | Araştırma Makalesi |
| Yazarlar | |
| Gönderilme Tarihi | 1 Mayıs 2016 |
| Yayımlanma Tarihi | 30 Ekim 2016 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Sayı: 28 |