The general bases that are known as qawâid-i fiqhiyye in the Islamic law literature have been handled from many aspects. However, the matter has not been debated that whether qawâid-i fiqhiyye has a characteristic of being self evidence or not on the adjudicating in the classical period. The matter has generally focussed around two views on the basis of some expressions of some authors of the Qawaid and the Mechelle in the contemporary period. This paper includes the views of who consider qawaid of fiqh as contained evidence and of who think otherwise, and the overall evaluation of the debate on the issue.
İslâm hukuk literatüründe kavâid-i fıkhiyye olarak bilenen genel kâideler, birçok yönden ele alınmıştır. Ancak klasik dönemde fıkhî kâidelerin hüküm verme konusunda müstakil delil olabilme vasfının bulunup bulunmadığı meselesi tartışılmamıştır. Çağdaş dönemde ise bu mesele, bir kısım kavâid-i fıkhiyye ve Mecelle-i Ahkâm-ı Adliye müelliflerinin bazı ifadeleri temelinde genel olarak iki görüş etrafında temerküz etmiştir. Bu çalışma, fıkhî kâideleri müstakil deliller arasında sayanlar ile aksi yönde düşünenlerin yaklaşımlarını ve konu hakkındaki tartışmaların genel değerlendirmesini ihtiva etmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din, Toplum ve Kültür Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2018 |
Gönderilme Tarihi | 1 Ekim 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Sayı: 31 |