Hukuk düzenleri tabiatları gereği insanlar için haklar ve sorumluluklar belirlemek mecburiyetindedir. Hakların, başkalarının hakları ile sınırlı olması ilkesi ışığında; kaosa sebebiyet vereceği, toplumun huzurunu tehdit edeceği ve başkaları için zulüm doğuracağı dikkate alındığında sınırsız bir hürriyet anlayışının bir gerçeklik değerinin olmadığını söyleyebiliriz. Buna göre ifade hürriyeti gözetilmesi zaruri, ancak sınırlanması gerekli olan bir niteliğe sahiptir. Diğer hukuk sistemlerinde olduğu gibi İslam hukuku bunu bir hürriyet olarak benimsemiş, birey ve toplumun maslahatlarını dikkate alarak belli sınırlamalar çizmiştir. Çalışmamızda İslam hukukunun ifade hürriyetine bakışını ve ön gördüğü hukuki sınırları ele almaya gayret göstermekteyiz.
İslam hukuku ifade hürriyeti tahkir sövme hakaret iftira fitne terör tekfir kamu düzeni müstehcenlik
Legal systems, by its nature, have to set rigths and responsibilites for people. By taking into consideration the principle that all rights are limited by the rights of others and the fact that limitless freedom causes chaos and cruelty, and threatens peace in society, it can be said that the understanding of limitless freedom has no place in real life. Therefore, freedom of expression is a right whose protection is essential but limitation is necessary. As in other legal systems, Islamic law considers freedom of expression as a right and brings some limitations to it by taking into consideration requirements of individuals and society. In this study, we will try to examine Islamic Law’s approach and its legal limitations to freedom of expression.
Islamic law freedom of expression humiliation insult affront slander disorder terror public order obscenity
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din, Toplum ve Kültür Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2018 |
Gönderilme Tarihi | 1 Ekim 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Sayı: 31 |