İspat vasıtaları, muhakeme hukukunun omurgasını meydana getirmektedir. Bunlar arasında şahitliğin diğerlerine nazaran öncelikle ele alınmayı hak eden bir öneme sahip olduğu söylenebilir. İslam hukuku şahitlik konusunu ele alırken şahitte aranan şartlara geniş ve ayrıntılı yer ayırmaktadır. Buna göre muhakeme safahatında kişilerin hiçbir kayda bağlı olmaksızın şahitlik yapabilmesi gibi bir ön kabulden hareket almak yerine, şahitliğe namzet kişilerin güvenilirlik ve adil olma özelliklerini ne derece taşıyıp taşımadığının tespiti amacıyla ta‘dil-tezkiye sürecini benimsemiştir. Çalışmamızda bu müstakil sürecin niteliği, bu yolda takip edilecek metod ve dikkate alınacak diğer hususlara dair bilgiler ana hatlarıyla takdim edilmektedir..
Instruments of substantiation constitute the backbone of procedural law and amongst these instruments, the institution of testimony can be said to be of pivotal significance. Islamic law is quite elaborate and expansive on the criteria that will apply in selection of legal witnesses. Accordingly, those who attend the trial procedure as potential witnesses should be checked against their trustworthiness and fairness rather than accept their testimony without having recourse to any predefined criteria. In order to conduct a due witness evaluation process, a qualification (ta‘dīl) and purification (tezkiye) mechanism is instituted. This study focuses on the nature of this unique mechanism and lays down the outlines of the method and guidelines to be followed.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din, Toplum ve Kültür Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2017 |
Gönderilme Tarihi | 1 Kasım 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Sayı: 29 |