Boşanma sonrasında çocuğun velayetinin kimin tarafından icra edileceği sorunu evrensel bir ilke olan çocuğun üstün yararı ilkesi çerçevesinde çözümlenmektedir. Ancak her ne kadar görünürde cinsiyetsiz bir ilke olsa da, kavramın belirsizliğinin yarattığı sakıncalardan birinin, anne ile baba arasında cinsiyete dayalı ayrımcı çözümlere kapı açması olduğu düşünülmektedir. Bu nedenle velayet konusu, gittikçe artan biçimde kadın-erkek eşitliği ile ilişkisi çerçevesinde gündeme gelmekte, velayet hukuku ile cinsiyet eşitliği arasındaki ilişki hem kadın haklarına hem de çocuk haklarına ilişkin uluslararası belgelerde karşımıza çıkmaktadır. Bu çalışmada, boşanma sonrası velayetin düzenlenmesi sorunu bağlamında, cinsiyetsiz bir kural gibi görünen çocuğun üstün yararı ilkesinin yorumlanma biçimlerinin cinsiyet eşitliği ile ilişkileri incelenecektir. Bu çerçevede, çocuğun üstün yararı ilkesini somutlaştırmak için farklı hukuk sistemlerinde ve ülkemizde uygulanan veya uygulanması önerilen anne şefkatine muhtaç olma ölçütü, birincil bakıcı ölçütü ve ortak velayet çözümünün cinsiyet eşitliği amacını gerçekleştirmeye yakın olup olmadıkları irdelenecektir. Elde edilen bulgular çerçevesinde çocuğun üstün yararı ilkesi ile cinsiyet eşitliği hedeflerini bağdaştırabilecek bir velayet hukukunun mümkün olup olmadığı tartışılacaktır
Velayet Çocuğun üstün (Yüksek) yararı Cinsiyet eşitliği Anne şefkatine muhtaç olma Ortak velayet
Yazar bu çalışma için finansal destek almadığını beyan etmiştir.
Allocation of a child’s custody after divorce relies upon the universal principle of the child’s best interest. Nevertheless, it is argued that despite its seemingly gender-neutral nature, one of the shortcomings caused by the uncertainty of such a principle is that it paves the way for gender discrimination. As a result, the topic of child custody has increasingly been mentioned in the framework of equality between men and women, as shown by references made to the relationship between custody law and gender equality both in international instruments relating to women’s rights and in those relating to children’s rights. In this paper we analyze the relationship between different interpretation methods of the seemingly gender-neutral principle of the child’s best interest and gender equality in the context of allocation of custody after divorce. We go through the tender years, primary caretaker and joint custody concepts, which are the methods used or proposed to be used to concretize the principle of the child’s best interest in different law systems and in Turkish law and contemplate whether they enable to achieve the goal of gender equality. On the grounds of these findings we discuss whether it is possible to achieve a child custody law which can reconcile the principle of the child’s best interest with gender equality.
Custody Best interest of the child Gender equality Tender years doctrine Joint custody
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Nisan 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 79 Sayı: 1 |