İslamî fikriyatın teşekkülünde ilk dört asır büyük bir öneme sahiptir. Zira temel İslam ilimlerinin doğuşu ve sistematize edilişi bu döneme denk gelmektedir. Özellikle Hz. Osman’ın şehit edilmesiyle başlayan siyasî iç kargaşaların etkisiyle İslam âlimleri arasında birçok kelamî konuda ihtilaflar ortaya çıkmış ve bu ihtilaflar paralelinde birbirinden farklı görüşleri olan birçok fırka tezahür etmiştir. Bazı fırkaların temel dayanağı Kur’ân ve Sünnet iken, bazılarının akıl ve mantık ve diğer bazılarının ise siyasî muharrikler olmuştur. Bu fırkaların teşekkülünde rolü olan belli başlı kimseler vardır. Bu makalede Taberî’nin fırkalar içindeki rolü ve kelamî konumu incelenecektir. Taberî, bazılarına göre Selefî, bazılarına göre koyu bir Ehl-i Sünnet taraftarı, bazılarına göre Ashabu’l-Hadis’ten biri ve diğer bazılarına göre ise Eş‛arī kelamcılarının bir prototipidir. Fakat bu tanımlamaların hiçbirisi tam olarak Taberî’nin kelamî konumunu yansıtmaz. Bununla beraber bu tanımlamaların her birisinin haklılık payı da yok değildir. Zira Taberî, bu fırkaların hepsinin de bazı görüşlerini benimsemiştir. Fakat tüm fikirlerini kabul ettiği bir fırka yoktur
The first four centuries are very important in terms of formation of the Islamic thoughts. Because the essential Islamic sciences have born and become systematized in this era. Especially by the effect of the political chaos among Muslims which started by the martyrdom of caliph Osman, a lot of conflicts arouse on many theological topics among experts of Islam and in parallel with these controversies, many different schools of kalām came out. Some schools have relied on Qur’ân and Sunna whereas some others based their thoughts on reason and logic and the other ones on the political stimulants. In this article we will touch on Tabarî’s kalam position. According to some experts Tabarî is a Salafi; according to some others he is a strong supporter of Sunnite; according to the other ones he is one of the Aṣḥāb al-Ḥadīs traditionists and according to some others he is a prototype of Ashʽarite theologians. But actually no one of these definitions explains Tabarî’s position of kalām clearly. Yet, each of these definitions is right partially. Because Tabarî has supported some ideas of all these schools. But there is not any school among them which Tabarî supported completely.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Nisan 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Sayı: 1 |