Sudan, Kuzeydoğu Afrika’da, Mısır’ın hemen güneyinde, Kızıldeniz kıyısında jeostratejik konumu yüksek bir ülkedir. Sahra Altı Afrika ile Orta Doğu’nun kavşağında konumlanması önemini artırmaktadır. Ülkede bağımsızlıktan bu yana 15 tane askerî darbe teşebbüsü yaşanmıştır. Neredeyse kronik bir durum hâline gelen bu teşebbüsler çatışmalar için çok iyi bir zemin oluşturmaktadır. Sudan iç savaş, darbeler ve ekonomik istikrarsızlık bakımından 2023 yılı 15 Nisan’ında başlayan bir iç savaşla yeni bir aşamaya geçmiştir. Ömer el-Beşir’in devrilmesinden sonra merkezi bir yönetimin kurulamaması, ekonomik, siyasal, sosyal problemlerin devam etmesi nedeniyle Nisan 2023 yılında çatışmalar Sudan başkenti Hartum’da başlamıştır. Sudan Silahlı Kuvvetleri ile Hızlı Destek Kuvvetleri çatışmanın ana aktörleridir. Çatışmalar sadece ülkeyi değil komşu ülkeleri de etkileyen bir seviyeye ulaşmıştır. Sudan’ın konumu nedeniyle ABD, Rusya ve Çin gibi küresel güçler çatışmanın dış aktörleri olarak meselede yer almaktadırlar. İç faktörler yanında dış aktörlerin de etkili olması Sudan’daki çatışmayı daha zor bir duruma sokmaktadır. Birleşmiş Milletler verilerine göre dünyada en çok iç ve dış göçün yaşandığı ülke olan Sudan insanların sağlık ve açlık gibi problemlerle mücadele ettiği bir ülke olmaya devam etmektedir. Özellikle Sudan gibi temel kurumların ve demokrasinin zayıf olduğu ülkeler silahlı çatışmalardan çok daha fazla etkilenmektedir. Demokratik yapı ve kurumların zayıf olması hem çatışmanın sebebi olurken hem de onlara ağır bir darbe vurmaktadır. Çatışmanın ve ardından gelen insani krizin kalıcı mirası, hem Sudan sınırları içinde hem de ötesinde mülteci akınlarına yol açmıştır. Türkiye, ABD, Mısır gibi ülkeler yanında BM, Afrika Birliği gibi örgütlerin barışı sağlama çabaları da hâlâ bir sonuç vermemiştir. Bu makalede Sudan’daki çatışmaların aktörleri, iç ve dış dinamikleri değerlendirildikten sonra barış çabaları üzerinde durulmuştur. Bölgesel ve küresel güç mücadelesi, ülke içi problemlerle birleşince Sudan örneğinde olduğu gibi çatışmaya şiddetlendirmekte ve barış çabalarını da olumsuz etkilemektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Afrika Çalışmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 18 Ocak 2025 |
Yayımlanma Tarihi | |
Gönderilme Tarihi | 26 Aralık 2024 |
Kabul Tarihi | 6 Ocak 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 10 Sayı: 19 |
All rights reserved. International Journal of Afro-Eurasian Research (IJAR) is an International refereed journal and published biannually. Authors are responsible for the content and linguistic of their articles. Articles published here could not be used without referring to the Journal. The opinions in the articles published belong to the authors only and do not reflect those of International Journal of Afro-Eurasian Research.