Kavramsal Sanat 1960'larda sanatın anlatım
dilini alışageldik anlatımının dışına çıkartır. Fetişleştirilmiş olan sanat
nesnesini artık meta olmaktan kurtararak sanatın düşünsel bir süreç olduğunu
söyler. Kavramsal sanatta nesnenin felsefe ve dille şekillendirilmesi de önemli
bir ayrımdır. Bu ilişki sıradan olana ve gündelik hayatta yaşanılanlara da ilgi
duyulmasını sağlamaktadır ve hiçbir şeyin aslında sıradan olmadığını
düşündürtür. Çok dilli ve çok yönlü olan bu tutum, kavramsalın düşünsel bir
süreçle algılanmasını da beraberinde getirir. İmgenin ortadan kalktığı, yerine
metnin girdiği ve önceliğin kavrama verildiği üretim şekli artık her tür
malzemede, durumda, biçimde kendisini ortaya koymaktadır. Sanat ve estetik
ilişkisi yeniden sorgulanmakta, ortaya çıkan işlerde aranması gereken
"estetik haz" ve "güzel", yerini "kavram"ın
önemli olduğu bir düşünce sürecine bırakmaktadır.
Bölüm | Derleme |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Aralık 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 |
https://dergipark.org.tr/tr/pub/ijca