Bürokrasinin devlet içindeki artan ağırlığı ve siyasal hayatta farklı partilerin ortaya çıkması iktidar ilişkilerini eskiye göre daha karmaşık bir hale getirmiştir. Bu karmaşık ilişkiler içinde sistem arızaları ile karşılaşılma olasılığı ortaya çıkmıştır. Demokrasi ve çok partili siyasal yaşam gibi demokratik hayatın temel ilke ve esaslarını özümseyerek toplumsal tabana yayabilmiş ülkelerde çok fazla darbelerle karşılaşılmazken, demokratik hayatın temel ilke ve esaslarını tam olarak içselleştirememiş toplumlarda ise darbeler ile karşılaşılabilmektedir. Türkiye’de çok partili siyasal hayata geçilmesinden sonra demokratik yaşam maalesef 1960 yılında 27 Mayıs askeri darbesi, 1971 yılında 12 Mart muhtırası, 1980 yılında 12 Eylül askeri darbesi ve 1997 yılında 28 Şubat post modern darbesi ile karşı karşıya kalmıştır. Ayrıca 1962 ve 1963 yıllarında iki defa askeri darbe teşebbüsü, 2007 e-muhtırası ve nihayet 2016 yılında 15 Temmuz darbe girişimi ile karşılaşılmıştır. Çalışmanın konusunu Türkiye’de askeri darbeler oluşturmaktadır. Amacı, bürokrasi ve siyasi elitlerin darbelere karşı tutumlarının incelenmesidir. Çalışmanın kapsamı, 27 Mayıs ile 12 Eylül darbeleri ve 12 Mart askeri muhtırası ile sınırlandırılmıştır. Bu çalışmada Türk siyasal hayatını derinden etkileyen 27 Mayıs darbesi, 12 Mart muhtırası ile 12 Eylül askeri darbesinin kısaca nedenleri ve süreçleri üzerinden bürokrasi ve siyasi elitlerin adı geçen darbelere karşı tutumları ele alınmaktadır.
Bu çalışmanın hazırlanma sürecinde bilimsel ve etik ilkelere uyulduğu ve yararlanılan tüm çalışmaların kaynakçada belirtildiği beyan olunur.
Çalışma, kamusal, özel, ticari nitelikte ya da kâr amacı gütmeyen herhangi bir kurumdan destek alınmadan hazırlanmıştır.
The increasing significance of the bureaucracy in the state and the emergence of different parties in political life have made power relations more complex than ever. Within these complex relationships, the possibility of encountering system failures has emerged. While there are not many coups in countries that have internalized and spread the basic principles and foundations of democratic life, such as democracy and multi-party political life, to the social base, coups may be encountered in societies that have not fully internalized the basic principles and foundations of democratic life. After the transition to multi-party political life in Turkey, democratic life unfortunately faced the 27 May military coup in 1960, the 12 March memorandum in 1971, the 12 September military coup in 1980 and the 28 February post-modern coup in 1997. In addition, there were two military coup attempts in 1962 and 1963, the 2007 e-memorandum and finally the July 15 coup attempt in 2016. The subject of the study is military coups in Turkey. Its purpose is to examine the attitudes of the bureaucracy and political elites towards coups. The scope of the study is limited to the 27 May and 12 September coups and the 12 March military memorandum. In this study, the attitudes of the bureaucracy and political elites towards the aforementioned coups are discussed, briefly, through the causes and processes of the May 27 coup, the March 12 memorandum and the September 12 military coup, which deeply affected Turkish political life.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kamu Yönetimi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Temmuz 2024 |
Gönderilme Tarihi | 29 Mayıs 2024 |
Kabul Tarihi | 5 Temmuz 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 7 Sayı: 3 |
International Journal of Economics, Politics, Humanities & Social Sciences – IJEPHSS Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.