İşaret dili işitme engelli bireylerin kullandığı, konuşma diline koşut bir dildir. Konuşma dilinde sesler için öngörülen sesletim yeri, biçimi ve ötümlülük gibi unsurların yerine işaret dilleri ellerin hareketi ve baş ve gövdeye göre olan konumuna göre tanımlanır. İşaret dillerinin de konuşma dili gibi kendine özgü bir dilbilgisi vardır ve sağır dilsiz bireylerin yaşadığı toplumun kullandığı sözlü dilden ayrı dildirler. Anne babaları işitme engelli olmayan ve dolayısıyla doğuştan bir işaret dili ile karşı karşıya kalmayan çocuklar da ev ortamında kullandıkları bir işaret dili geliştirirler. Çocukların bu becerilerinin her çocuğun doğuştan sahip olduğu ileri sürülen dil edinim becerisinin bir işareti ve sonucu olduğu düşünülmektedir. Sağır dilsiz çocuklar özel eğitim veren okullarda genellikle hem dudaktan okuma ve sesletim, hem işaret dili ve bir sure sonra da okuma yazma öğretimi ile yüz yüze kalmaktadırlar. Bu süreç ve yöntemler konusunda çeşitli çalışmalar yer almakla birlikte çocukların bu süreçten nasıl geçtikleri çok fazla betimlenmemiş bir konudur. Bu çalışmanın amacı çocukların evde geliştirdikleri işaret dilinin sınırlı sayıda sözcük bağlamında karşılaştırılması ve bu sözcükleri okumayı ve yazı, anlam ve resimleri nasıl eşleştirdiklerinin bir sınıf ortamında örneklenmesidir. Bu amaçla, Adana işitme engelliler okulunda eğitim gören 8 yaş grubundan üç ve 13 yaş grubundan 3 öğrenciye seçilmiş 10 temel sözcüğün resim ve yazı ile öğretilmesi sırasında video kayıtları yapılmıştır. Sonuçlar 13 yaşındaki çocukların sözcüğün hem yazılı biçimi hem de nesnenin resmini gördüklerinde işaret ve sesletim yoluyla sözcüğü ürettikleri, 8 yaşındakilerin ise sadece resimlere işaretle doğru yanıt verebildiklerini göstermektedir.
The term sign language is used to refer to the language of deaf people, parallel to the spoken language of hearing people. Deaf children who are not exposed to a sign language are also observed to develop their own sign system, which is called home signing, that they share with their parents. When such children attend school they are taught lip reading along with sign language and also taught how to read and write. How deaf children go through this process is an area which has scarcely been studied. The first aim of this study is to investigate whether there are individual differences between the signs that were produced by children and whether the signs are affected by peer interaction. For that reason, six deaf participants are selected from Deaf School in Adana, Turkey and divided into two age groups: 8 years old group (n=3) and 13 years old group (n=3). The second aim is to investigate how deaf children grasp the meaning of words through written forms and pictures. For this purpose, first, ten flash cards which illustrate ten Turkish words and then the pictures of these words were used to ask the participants to supply the sign for each picture. The results revealed that for 13 years of old group both written form of Turkish words and also their pictures were understandable. But for 8 years of old group only pictures were understandable and they couldn’t recognize written forms of Turkish words and also their meanings.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 7 Ağustos 2019 |
Gönderilme Tarihi | 3 Nisan 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 1 Sayı: 2 |
ISSN: 2667-5870