Much of human life is made up of many decisions and choices which are material or spiritual, large or small. People want to choose one of the dozens and thousands of options -often the best- to be happy and perfect their lives. However, the fact that he is surrounded by such an intense group of options in almost every aspect of life, from health to shopping, from education to politics, may make him confronted him with the “indecisiveness” situation. And even if he may confront him with the delusion of “was there a better option?”. This article aims to reflect philosophically and critically on how and in what way the abundance of choices affects decision-making behavior. In this article, it is aimed to understand and interpret the opinions, predictions and criticisms of experts and thinkers about the abundance of choices and to make a concise and philosophical analysis of these criticisms.
İnsan hayatının büyük bölümü maddi ya da manevi, büyük ya da küçük pek çok karar ve seçimlerden oluşur. İnsan onlarca, binlerce seçenek arasından birini -çoğu zaman da en iyisini- seçmek, mutlu olmak ve hayatını kusursuzlaştırmak ister. Ancak sağlıktan alışverişe, eğitimden politikaya kadar hayatın hemen her alanında bu denli yoğun bir seçenekler topluluğu tarafından çevrelenmiş olması onu “kararsızlık” durumuyla hatta karar verse dahi “acaba daha iyi bir seçenek var mıydı?” kuruntusuyla karşı karşıya bırakabilir. Bu makale, seçenek bolluğunun karar verme davranışını nasıl ve ne şekilde etkilediği üzerinde felsefi ve eleştirel düşünmeyi amaçlamaktadır. Makalede uzmanların ve düşünürlerin seçenek bolluğu hakkındaki fikirlerini, öngörülerini ve eleştirilerini anlamak, anlamlandırmak ve bu eleştirilerin kısa ve özlü bir felsefi analizini yapmak hedeflenmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Alan Eğitimleri |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Şubat 2020 |
Gönderilme Tarihi | 8 Ocak 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 2 Sayı: 1 |
ISSN: 2667-5870