Rönesans ve sanayi devriminin arkasından teknolojik gelişmelere kendini her alanda hissettirmiştir. Bu alanlardan biri de matbaanın icadıyla birlikte süreli yayınlar üzerinde olmuştur. Her ne kadar Osmanlı toplumuna matbaa ve gazetecilik kavramı vaktinden çok sonraları girmiş olsa da Osmanlı’nın yönünü Avrupa’ya dönmesiyle gelişmeleri daha yakından takip etme fırsatı bulmuştur. Müteferrika’nın kurduğu matbaa ile birlikte Avrupa’ya göre çok düşük olan okur-yazar oranına rağmen matbuat çoğalmaya başlamıştır. Hızla artan matbaa sayısı basılan kitap ve süreli yayınların da yaygınlaşmasını sağlamıştır. Tanzimat’a kadar sınırlı sayıda olan süreli yayınlar genellikle devlet eliyle işletilen matbaalarda basılıyor, devletin resmi yayın organını oluşturuyordu. Tanzimat’la birlikte süreli yayınların da sayısı arttı. Asıl artış, II. Meşrutiyetin ilanıyla yaşanmıştır. 1908’deki ilanın arkasından üç ay içinde iki yüzden fazla gazete ve dergi yayın hayatına girmiştir. Bunlardan biri de Karagöz Gazetesidir. Ali Fuat Bey’in borç alarak kurduğu gazete kesintisiz 1947’ye kadar çıkarılan nadir gazetelerdendir. Bir mizah gazetesi olarak çıkmaya başlayan Karagöz, geleneksel Türk tiyatrosunun en önde gelen sanatlarından biri olan gölge oyunun baş tipini temel almış, Karagöz’ü perdeden sosyal ve siyasal hayatın içine taşımıştır. Ali Fuat Bey’in resmi andıran karikatürleriyle mizahı doruk noktasına taşıyan gazete, bir aralar tirajı en yüksek yayınlar arasına girmiştir. Gazetenin 1909 yılında çıkardığı bir nüshasında Karagöz’ün Bursa’daki kabriyle ilgili bir belge paylaşılmış, bu belgeye göre mezar kitabesinin parçalanmış olduğu ifade edilmiştir. Bursa’daki söylentiye göre ise mezar taşını Yunan askeri Bursa işgali sırasında kentten ayrılırken kırmıştır. Bu söylentinin doğru olmadığı da bu belgeyle ortaya çıkmıştır. Ayrıca Murat Emri Efendi’nin çıkardığı Fevâid adlı gazetenin bir nüshasının kapak içinde de Karagöz’ün mezarı ile ilgili bilgilere yer verilirken ilginç bir detay paylaşarak Hacıvat’ın – Hacı İvaz’ın- mezarının varlığından da bahsetmiştir. Geleneksel Türk tiyatrosunun en gözde oyunlarından olan Karagöz asırlar boyunca usta çırak ilişkisine dayalı bir süreklilik arz etmiştir. Özellikle Kanuni Sultan Süleyman zamanında yaygınlaşmıştır. Bunun önemli bir nedeni Padişahın Karagöz sevgisidir. Kanuni sarayında bazı geceler karagöz gösterileri yaptırmış, şehzadeleri ile birlikte izlemiştir. Yine şehzadelerinin sünnet şenliklerinde de saraya hayali getirterek şehzadeleri ile birlikte izlemiştir. 1540’lı yıllarda İstanbul’da oldukça yaygınlaşan Karagöz, bazı dedikodulara da konu olmuştur. Ulemadan bazıları Karagöz’ün şeriata uygun olmadığını, içeriğindeki müstehcen muhavereler nedeniyle oynatılmamasını istemişlerdir. Kanuni Sultan Süleyman, dönemin şeyhülislamı Ebussuud Efendi’yi huzuruna çağırarak Karagöz’ün şeriata uygun olup olmadığına dair bir fetva ister. Ebussuud Efendi de bir süre sonra Karagöz’ün şeriata uygun olduğuna dair bir fetva vermiş ve Karagöz tarih sahnesinden silinmekten kurtulmuştur. Bu fetva Gelibolulu Mustafa Ali’nin dönemin fetvalarını topladığı eserinde yer almıştır. Eser halen Beyazıt Kütüphanesindedir. İster gerçek kişiler olsun ister hayali, Karagöz, Hacıvat’ın her ne olursa olsun bizim kültürümüzün, Bursa’mızın öz malı ve önemli bir markasıdır. Karagöz’ün perdeden gazete sayfalarına taşınmış olması Türk halkının ince mizah duygusunun tescillenmiş bir vesikasıdır. Ali Fuad Bey, II. Abdülhamid dönemindeki siyasal ve idari yapıdan edindiği deneyimlerle mevcut iktidarlarla iyi geçinmeyi bilmiş ve bu nedenle bütün yayın yaşamı boyunca gazetesi hiç kapatılmamıştır. 47 yıl boyunca çıkarılmaya devam eden Karagöz gazetesi hem Osmanlıca nüshalarıyla hem de 1928 sonrası yeni harflerle basılan nüshalarınla kütüphanelerde ve özel koleksiyoncularda incelenmeyi ve dönemin siyasi ve toplumsal eğilimlerine ışık tutmayı beklemektedir.
Karagöz gazete Bursa Mezar kitabesi Geleneksel Türk tiyatrosu
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Şubat 2018 |
Gönderilme Tarihi | 2 Ocak 2018 |
Kabul Tarihi | 12 Şubat 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: EK 1 Sayı: EK 1 |