Söz varlığı insanların kültürel, manevi, siyasi, sosyal ve günlük hayatını mükemmel şekilde yansıtan bir aynadır. Her dilin zenginliği öncelikle onun söz varlığının zenginliği ile ilişkilidir. Dilde mevcut olan kelimeler ve deyimler kendi doğalarına göre aynı karaktere sahip değildir. Sosyo-politik faaliyette, kültürel çevrede, sanatta ve çeşitli anlanlarda yaşanan yenilikler ve gelişmeler dilde kelimeler ve deyimler şeklinde yaşamaya devam etmektedir. Zengin bir dil zengin bir terminolojik sisteme sahiptir ve bu sistem dilin söz varlığının belirli bir bölümünü işgal eder. Geçmişten günümüze istilah, terim olarak tanımlanan kelimeler sınırlı semantiği olan kelimeler özel bir katman oluşturmuştur. Dilin söz varlığını oluşturan bu terimler belirli bir talep bazında ortaya çıkar ve özel anlam ifade ederek, farklı alanlarla ilgili belirli kavramı karşılamak için kullanılır. Her alanda olduğu gibi, hukuk sisteminin de kendine özgü kavramları ve terimleri vardır. Türk dillerinde resmi-iş üslubunun, hukuki yazı stilinin teşekkülü bu üslubun terminolojik hazinesinin oluşmasını şartlandırmıştır. Türk hukuk sistemi, Eski Türk devletciliği, teşkilatlanma gelenekleri ve töre kanunları temelinde vuku bulmuştur. Türklerin eski dönem tarihini yansıtan yazıtlar hem devletcilik sistemi hem de siyasal ve hukukî görüşlerin yansıdığı kaynaklardır. Belli bir döneme kadar ortak siyasi, hukukî, resmi-iş üslubu ve terminoloji kullanılsa da siyasal temerküzleşme ve bunun sonucunda milli dillerin gelişimi hukukî terminoloji sistemde de farklılıklar meydana getirmiştir. Bu çalışmada Türk dillerinde hukuk terminolojisinin teşekkülüne sistemli teorik bakış açıları sunulacaktır.
Lexicon is a mirror that perfectly reflects the cultural, spiritual, political, social life and daily life of the people.The richness of each language is primarily related to the richness of the vocabulary. A rich language has a rich terminological system, and this system occupies a certain part of the vocabulary of the language. The words and word combinations which exist in language do not convey the same character by their nature. Although there are innovations and developments in socio-political life, cultural environment, art and various fields, some words and idioms continue to live as stereotypes in the language. From the past to the present words, which are called terms or are used in limited semantics, have created a special layer. These terms, which make up the vocabulary of the language, are formed based on a certain demand and are used to express a certain concept related to different fields by conveying a special meaning. As in any field, the legal system has its own concepts and terms. The formation of official-business style and legal writing style and the formation of the terminological treasure of this style have been conditioned in Turkic languages. The Turkish legal system was based on the old Turkish statehood, organizational traditions and customary laws. Writings reflecting the ancient history of the Turks are sources reflecting both the etatism system and political-legal views. Although a common political, legal, official-business style and terminology was used up to a certain period, political concentration and as a result of this, the development of national languages formed differences in the legal terminology system. In this research, systematic theoretical perspectives on legal terminology in Turkic languages will be presented.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2023 |
Gönderilme Tarihi | 13 Nisan 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |
Uluslararası Beşeri Bilimler ve Eğitim Dergisi
Bu eser Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY-NC-ND 4.0) ile lisanslanmıştır.