Tanzimat sonrası gelişen Türk edebiyatının da etkisiyle toplumsal aidiyet yönünden eksik görülen Klasik Türk şiiri, saray edebiyatı adıyla anılmış olsa da, sanılanın aksine toplumsal bir şiir hareketidir. Dîvan edebiyatı şairleri kendi dünyalarına dair birikimlerini yine kendilerine has üslupla ifade ederler. Bunun sonucunda ise farklı mecralara ait unsurların şiirin içine çekildiğini görürüz. Şiirdeki bu farklı unsurlar edebiyat ve toplumsal hayatımızın çeşitliliğini ve zenginliğini ortaya çıkarması bakımından önemlidir. Klasik edebiyatımızda sıkça rastladığımız deniz, gemi ve gemicilik etrafında oluşan terimler ve bunların çevresinde gelişen tür ve tarzlar bunlardan sadece birkaçıdır. Gemi, gemicilik ve denizciliğe ait unsurların 16. Yüzyıldan itibaren dîvan şiirinde kullanılmaya başlanmasıyla, Keştî-nâmeyi yeni bir nazım türü olarak görmekteyiz. Bu tür/tarzda yazılmış şiirlerin sayıca çokluğu ve henüz yeterince araştırılmaması bu konunun incelenmesine sebep olmuştur. Bu makalede, tespit edilen Keştî-nâme örneklerinden hareketle türle ilgili tanım yapılmıştır. İncelenen metinler doğrultusunda, dîvan şiirinde Keştî-nâme türü değerlendirilmiş ve bununla birlikte bu türe ait kaynaklar tasnif edilmeye çalışılmıştır.
Although Classical Turkish poetry, which is thought to be lack of social belonging due to the effect of Turkish literature developed following the Tanzimat, aka the Edict of Gülhane, is regarded as palace literature, it is a social poetry movement contrary to what is believed. Each poet of Divan literature expresses the knowledge of his own world with his unique style. As a result, several elements are included into the poem. These different elements in the poetry are significant in terms of revealing the diversity and wealth of our literature and social life. The terms common in classical literature about sea, ship and shipping, and the styles that centered on these terms are only a few of these. “Keştî-nâme” is regarded as a new verse style with the usage of elements related to ship, shipping and navigation in Divan poetry in 16th century. The high number of these poems written in this style and not being enough investigation yet have given rise to studying this subject. The definition of the style is made with reference to the samples of Keştî-nâme identified from this article. With reference to the texts examined, the style of Keştî-nâme is evaluated and additionally the sources belonging to this style are tried to be classified.
Diğer ID | JA99AS29ZH |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Nisan 2016 |
Gönderilme Tarihi | 1 Nisan 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 2 Sayı: 1 |
Uluslararası Beşeri Bilimler ve Eğitim Dergisi
Bu eser Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY-NC-ND 4.0) ile lisanslanmıştır.