Aylak Adam Yusuf Atılgan’ın ilk romanıdır. Bu romanıyla modern Türk
edebiyatında önemli bir yere sahip olan Atılgan, romanda insanın kendi özüne,
içinde yaşadığı dünyaya, üyesi olduğu topluma yabancılaşmış bireyi işler. Bir
ismi bile olmayan roman kahramanı C. aykırı, uyumsuz, ötekileşmiş, toplumla
çatışan huzursuz bir ruh haline sahiptir ve çağdaş insanın bireyselliğinin yok
edilmesinden ve kendi öz benliğinden uzaklaşmayı dayatan koşulların altında
yaşamaktan şikâyetçidir. C. yabancılaşmayı adeta alın yazısı edinmiş, tutkulu
bir reddediş içindedir. Bu yabancılaşmanın kökeni ise Oidupus Kompleksiyle,
uygar toplumdaki engellenmede aranmalıdır. Romanda annenin yerine geçen teyze
figürü ve baba, C.’nin garip davranışlarının başlıca nedenleridir. Anneyle
istenilen imgesel bütünlük kurulamamış, bunun karşısına ataerkil bir baba
dikilmiş, gitgide yalnızlaşan bir çocuk figürü ortaya çıkmıştır. Bu çalışmada
baba-oğul çatışması, yabancılaşma ve arayış, annenin önemi, babanın toplumsal
düzene geçişteki rolü, ayna evresinin özne üzerindeki etkisi, narsisizm açıklanmaya
çalışılarak roman üzerinden örnekler verilecektir. Roman, Freud ve Lacan’ın
görüşleri etrafında incelenecektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 7 Mayıs 2018 |
Gönderilme Tarihi | 29 Nisan 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 4 Sayı: 7 |
Uluslararası Beşeri Bilimler ve Eğitim Dergisi
Bu eser Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY-NC-ND 4.0) ile lisanslanmıştır.