Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatının
önemli özelliklerinden biri de sanatçıların zaman zaman ideolojik kamplaşmalara
ayrılmış olmasıdır. Dünyada 20. yüzyılın başından beri devam eden emperyalizmle
komünizmin karşılıklı mücadelesi Türkiye’de de Cumhuriyet dönemiyle
başlamıştır. Emperyalist devletler ve Rusya ile I. Dünya Savaşına giren
Türkiye, Rusya’daki Bolşevik devrimiyle bir düşmanından kurtulduğu gibi aynı
zamanda onunla kısmî de olsa müttefik olmuştur. Bunun Türk edebiyatına bir etkisi,
1929’dan sonra Nazım Hikmet’in görünmesidir. Sovyet sanat ve ideoloji
anlayışını güçlü bir şekilde Türk edebiyatına getiren Nazım Hikmet, gerek
devrinde gerekse sonraki kuşakları etkilemiş ve Toplumcu Türk şiiri ortaya
çıkmıştır. Bu çalışmada ikinci kuşak toplumcu şairlerden Hasan Hüseyin
Korkmazgil kısaca tanıtılacak ve onunla lisede öğretmeni olan Arif Nihat
Asya’nın arasındaki siyasal duruş karşıtlığına rağmen hoca – öğrenci
ilişkisinin baskın gelmesi işlenecektir. Anlayışları farklı da olsa Hasan
Hüseyin Korkmazgil, edebî bir ortamda hocasıyla görüş farklılığına rağmen
tartışmaya girmemiş ve sessizliği tercih etmiştir. Bu, ideolojik farklılığın
her zaman tartışmaya neden olmayabileceğinin bir göstergesi bakımından
önemlidir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2019 |
Gönderilme Tarihi | 16 Kasım 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 5 Sayı: 10 |
Uluslararası Beşeri Bilimler ve Eğitim Dergisi
Bu eser Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY-NC-ND 4.0) ile lisanslanmıştır.