Yetişkin eğitimi, yetişkin bireylerin eğitim olanaklarına erişebilmesi, değişen ve dönüşen toplumsal dinamikleri “okuyabilmesi” ya da “uyum sağlayabilmesi” adına oldukça önemli bir yere sahiptir. Genel olarak eğitim, özel olarak ise yetişkin eğitimi, kendi başına yalıtılmış bir toplumsal olgu olmayıp; toplumun ekonomik, kültürel, siyasi yapılarıyla da bütünlük içerisindedir. Yetişkin eğitiminin sosyolojik boyutunu yansıtan bu durum kadın olmak özeline indirgendiğinde ise modern aile anlayışındaki toplumsal cinsiyete dayalı iş bölümü, toplumsal olgularla iç içe geçerek geleneksel yetişkin eğitimi aracılığıyla da kadını özel alana hapsetmekte, ev işleriyle kuşatmakta ve mükemmel annelik söylemleriyle de baskılamaktadır. Bu doğrultuda ikinci dalga kadın hareketinin ve sosyalist feministlerin kadının ikincilleştirilmesinde gördüğü temel dayanak “ev içi ücretsiz emek” olmaktadır. Ev içi ücretsiz emeğin ücretli emeğe dönüşüp ekonomik olarak değer kazanması gerektiğini düşünen sosyalist feministler, böylece kadınların da üretim alanına girebileceğini ve bu rollerin kadına atfedilen biyolojik yazgıdan çıkacağını savunmaktadır. Bu noktadan hareketle, yetişkin eğitiminin kamusal uygulama kurumlarından olan halk eğitimi merkezleri, kadın yetişkinlerin öğrenme süreçlerinin kalıplaşmış toplumsal cinsiyet rolleriyle olan ilişkisini anlayabilmek ve sosyalist feminizm açısından ev içi emek kategorisine girebilecek türde olan kursları ekonomik bir katkıya dönüştürebilmek adına önem arz etmektedir. Nitel araştırma deseni içerisinde gerçekleştirilen bu çalışmada; toplum tarafından öğretilen kalıplaşmış toplumsal cinsiyet rollerinin, kadın kursiyerlerin yetişkin eğitimi süreçlerini nasıl etkilediğini ve söz konusu bireyler tarafından nasıl değerlendirildiğini anlamak; halk eğitimi merkezi kurslarına katılan kadın yetişkinlerin, süreçteki sosyal ortamları doğrultusunda ev içi ücretsiz emek deneyimlerine eleştirel perspektiften bakabilme becerilerini betimlemek; ve özel alanda gerçekleşen ev içi ücretsiz emeğin neden olduğu dezavantajın yarattığı koşulların eğitim ve istihdam olanaklarına nasıl yansıdığını anlamak hedeflenmektedir.
ev içi ücretsiz emek sosyalist feminizm toplumsal cinsiyet dönüştürücü öğrenme eleştirel düşünce
Makalemizi Nisan sayınızda değerlendirmeyi kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz. Saygılarımla, iyi çalışmalar.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2020 |
Gönderilme Tarihi | 8 Mart 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 6 Sayı: 13 |
Uluslararası Beşeri Bilimler ve Eğitim Dergisi
Bu eser Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY-NC-ND 4.0) ile lisanslanmıştır.