: In Turkish oral culture, epics are among the most fundamental narratives that form the building blocks of social memory and cultural identity. The layers of meaning carried by animal figures in Turkish epics are shaped at the intersection of the mythological accumulation of oral culture and historical memory. This study examines animal symbols frequently encountered in Turkish mythological thought and epic narratives, focusing especially on the symbol of cattle/ox. The cattle/ox symbol has become not only a symbol of physical strength and resistance against nature, but also a representation of cultural power, social legitimacy and individual transformation. Animal symbols represent much more than the aesthetic structure of epics; they play a key role in understanding communities' conception of the world, their relationship with nature, and their socio-political values. The multi-layered structure of these symbols is an important indicator reflecting the richness and depth of Turkish oral culture. Within the scope of the study, the Epic of Oghuz Khan, Dede Korkut Epic Stories and the epic texts of Turkish tribes were analyzed and the symbolic features of cattle in these texts were evaluated. The multi-layered structure of the cattle symbol has been evaluated both as a representation of a historical memory and as a carrier of narrative aesthetics, on the one hand as a test motif where human will is tested against nature, and on the other hand as an entity loaded with symbolic meanings as a part of the cosmic order.
Türk sözlü kültüründe destanlar, toplumsal hafızanın ve kültürel kimliğin yapı taşlarını oluşturan en temel anlatılar arasında yer almaktadır. Türk destanlarında hayvan figürlerinin taşıdığı anlam katmanları, sözlü kültürün mitolojik birikimi ile tarihsel hafızanın kesişiminde şekillenir. Bu çalışma, Türk mitolojik düşüncesinde ve destan anlatılarında sıklıkla karşılaşılan hayvan sembollerini irdeleyerek, özellikle sığır/öküz sembolüne odaklanmaktadır. Sığır/öküz sembolü, yalnızca fiziksel gücün ve doğa karşısındaki direncin simgesi değil; aynı zamanda kültürel iktidarın, toplumsal meşruiyetin ve bireysel dönüşümün de temsili hâline gelmiştir. Hayvan sembolleri, destanlardaki estetik yapıdan çok daha fazlasını temsil eder; toplulukların dünya tasavvurunu, doğa ile kurdukları ilişkiyi ve sosyo-politik değerlerini anlamak için anahtar rol üstlenir. Bu sembollerin çok katmanlı yapısı, Türk sözlü kültürünün zenginliğini ve derinliğini yansıtan önemli bir göstergedir. Çalışma kapsamında, Oğuz Kağan Destanı, Dede Korkut Destansı Hikâyeleri ile Türk boylarının destan metinleri incelenmiş ve bu metinlerde sığırın simgesel özellikleri değerlendirilmiştir. Sığır sembolünün çok katmanlı yapısı hem tarihsel bir hafızanın temsili hem de anlatı estetiğinin bir taşıyıcısı olarak, bir yandan doğa karşısındaki insan iradesinin sınandığı bir sınav motifi, diğer yandan da kozmik düzenin bir parçası olarak sembolik anlamlarla yüklü bir varlık olarak değerlendirilmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Edebi Çalışmalar (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2025 |
Gönderilme Tarihi | 22 Nisan 2025 |
Kabul Tarihi | 25 Nisan 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 11 Sayı: 24 |
Uluslararası Beşeri Bilimler ve Eğitim Dergisi
Bu eser Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY-NC-ND 4.0) ile lisanslanmıştır.