Göç alanına ilişkin tarih boyunca pek çok araştırma yapılmıştır. Göçün cinsiyet temelli analizi ise 20.yy. da yapılan çalışmalara dayanmaktadır. 20.yy. a kadar göçte kadının yeri edilgen bir konumda tutulurken, zamanla kadınlar göçün en önemli aktörü olarak tanımlanmıştır. Bu durum, göç eğilimlerini cinsiyet temelli alanlara yönlendirmiştir. Günümüzde dünya genelindeki birçok kadının, aile bireylerine bakmak, eğitim gibi amaçlarla uluslararası göçte aktif olarak yer aldığı bilinmektedir. Bununla birlikte ekonomik gerekçelerle ya da zorunlu koşullar sebebiyle göç ettikleri ülkelerde göçmen kadınların çalışma hayatında yer alma talepleri her geçen gün artmaktadır. Ancak bu nüfusun işgücü piyasasına katılımına ilişkin cinsiyet rollerine dayanan geleneksel, kültürel ve yasal birtakım zorluklar bulunmaktadır. İşgücü piyasasına girişte yaşanılan bu zorluklar göç sürecinde yer almış bu kadınları ekonomik ve psikolojik yönden kırılgan hale getirmektedir. Bu yönüyle küresel düzeyde yaşanan göç eğilimlerinin işgücü piyasaları yönüyle de cinsiyet temelli ele alınması önemli bir çalışma alanını oluşturmaktadır. Bu çalışmada, uluslararası göç sürecinde ve işgücü piyasalarındaki göçmen kadınlardan yola çıkarak Türkiye’de son yıllarda sığınmacı nüfusun büyük bir kısmını oluşturan Suriyeli kadınların ekonomik hayata katılımda karşılaştıkları güçlüklere yer verilmiştir. Çeşitli araştırma raporlarının da incelendiği çalışmada, Suriyeli kadınların çalışma hayatına girmede cinsiyet rollerine bağlı olarak geleneksel-kültürel engeller ve kayıt dışılık, ücret adaletsizliği ile işyeri uyumu gibi zorluklarla karşılaştığı anlaşılmıştır. Bu zorluklara rağmen kadınların işgücü piyasasında yer almalarının hane ve toplum içindeki statülerini yükseltmelerine, ekonomik, psikolojik dayanıklılıklarına ve sosyal uyumlarına katkı sağladığı da görülmüştür.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Göç Sosyolojisi |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Nisan 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 2 Sayı: 1 |