Sözlükte bir düşünceyi eksiksiz olarak anlatan kelime dizisi, kelam, olarak tanımlanan sözün tarihini; dünyanın yaratılışına, ilk insan ve peygamber olan Hz. Âdem’e kadar götürmek mümkündür. Kur’ân-ı Kerîm’in ifadesiyle Allah, Hz. Adem’e isimleri öğreterek varlıklar ve semboller arasında zihinsel bağ kurma yeteneği vermiştir. O da bu bilgileri sözler vasıtasıyla etrafında bulunanlara aktarmıştır. Böylece nesilden nesile peygamberlerin dilinde vahiy, âlimlerin dilinde ilim, şairlerin dilinde şiir, idarecilerin dilinde buyruk olarak tezahür edecek sözün macerası da başlamıştır.
Şairlerin sözü kelimelere dönüştürüp estetik bir formda işlemesiyle şiir ortaya çıkmıştır. Böylece duygu ve hayaller şairlerin anlam dünyasında mecaz ve sanatlarla işlenerek kelimelere dökülmüş, sözün şiir formuna dönüşmesi sağlanmıştır. Şairlerin edebî şahsiyetine göre kimi zaman sözün nasıl söylendiği kimi zaman da ne söylediği önemli görülmüştür. Buna bağlı olarak ifade klasik şairlerce edebî sanatların ardında okuyucuya sunulurken, mutasavvıf şairler okuyucuyu irşat amacı güderek ifadeyi daha açık ve anlaşılır bir biçimde aktarmıştır.
Somuncu Baba’nın oğlu olarak bilinen Yusuf Hakîkî Baba 15. yüzyılın mutasavvıf şairlerindendir. Tasavvufi ıstılahları sıkça kullandığı şiirlerinde şair, görüşlerini ve sufiyâne düşüncelerle örülü sözlerini okuyucuya aktarmıştır. Bu çalışmada, Dîvân’ından hareketle Hakîki Baba’nın anlam dünyasında söz ve sözün önemi ele alınmıştır.
The history of the word which is defined as the word sequence, kalam, which describes a thought completely in the dictionary; It is possible to take the creation of the world back to Hz. Adam, the first man and prophet. In the words of the Qur'an-ı Kerîm, Allah by teaching Adam names, he gave the ability to make mental connections between beings and symbols. He also conveyed this information to those around him. Thus, the adventure of the word that will manifest from generation to generation as revelation in the language of prophets, science in the language of scholars, poetry in the language of poets and commandment in the language of administrators has begun.
Poetry emerged when the poets transformed the word into words and processed it in an aesthetic form. Thus emotions and dreams were processed with metaphors and arts in the semantic world of the poets and put into words and the word turned into a poetry form. According to the literary personality of the poets, sometimes how the word is said and sometimes what he says is considered important. Accordingly, while the expression was presented to the reader behind the literary arts by the classical poets, the sufi poets conveyed the expression in a more clear and understandable way with the aim of guiding the reader.
Yusuf Hakîkî Baba, known as Somuncu Baba, is one of the mystic poets of the 15th century. In his poems, in which he frequently used Sufi terms, the poet conveyed his views and words woven with sufi ideas to the reader. In this study, the importance of word and word in the world of meaning of Hakîkî Baba, based on his Dîvân.
Divan literature Yusuf Hakîkî word the importance of the word. Somuncu Baba
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Edebi Çalışmalar |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 |
ULAKBİM-DERGİPARK Bünyesinde Faaliyet Gösteren International Journal of Filologia (IJOF) Filoloji Alanında Yayımlanan Uluslararası Hakemli, Bilimsel Bir Dergidir.