“Teyemmunen and teberruken” are combination of two words that means “considering lucky and blessed” which are very similar meaning to each other. This is the mold phrase that authors, poets have used before giving independent manzumes and references from those manzumes in Ottoman biographical resources. The role of it is an adverb in the sentences. There are not this mold phrase “teyemmunen and teberruken” in Divans. That is why this phrase belongs to prose and especially to tazkıre. In turkish literature, these two words are found like the phrase “teyemmunen and teberruken” after Latifi’s Tezkiretü’ş-Şu’arâ ve Tabsıratü’n-Nuzamâ. Especially when the author recorded historical manzumes in “Adab-i Zurefa”, he used it by itself and in the end. After Adab-i Zurefa, “Teyemmunen” has not used so much and has been sent so little to other periods together, but when time has come to the lates period of tazkires, we could see the word “teberruken” alone by itself. In records of poems, Fatin’s Hatimetü’l-eşâr has used this word in the right place as he repeats the tradition. The use of this word for special purpose has been taken completely with Eslaf. İt is evaluated the mold phrase “teyemmünen ve teberrüken”, with data among the tazkires. İt is hoped that this research will be open new working fields at prose researchs.
Teyemmünen ve teberrüken, “uğurlu ve kutlu sayarak” anlamına gelen yakın anlamlı 2 kelimeden oluşmaktadır. İbarenin Osmanlı biyografik kaynaklarında, şairlerin müstakil manzumeleri ve bu manzumelerden yaptıkları alıntıları vermeden önce kullanıldığı ve bu suretle kalıplaşma emaresi gösterdiği görülmektedir. Daha çok zarf görevi ile cümlelerde yer almakta olup divanlarda izine rastlanılmamaktadır. İfadenin sadece nesir sahasına ve özellikle de tezkire sahasına ait olduğu söylenebilir. Her iki kelime Latîfî-Tezkiretü’ş-Şu’arâ ve Tabsıratü’n-Nuzamâ’dan itibaren “teyemmünen ve teberrüken” söz kalıbı olarak tanıklanmaktadır. Özellikle Âdâb-ı Zurefa’da, müstakil olarak sonda tarih manzumelerini kaydederken kullanılmakta ve sonrasında “Teyemmünen” kelimesinin kullanımdan düştüğü tespit edilmektedir. İki kelimenin birlikte yer aldığı tek tük tanık görülse de –Fatin Hatimetü’leşâr adlı tezkiresi örneği- son dönem tezkirelerinde teberrüken kelimesinin tek başına kullanıldığı müşahede edilmektedir. Eslaf ile birlikte kelimenin özel bir amaç için kullanımı tamamen ortadan kalkar. Bu makaleyle tezkireler içinde kalıp ifade “teyemmünen ve teberrüken”, verilerle birlikte ele alınıp değerlendirilmiştir. Bu çalışma ile nesir çalışmalarında yeni araştırma alanı doğması umulmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sanat ve Edebiyat |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 29 Haziran 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |
ULAKBİM-DERGİPARK Bünyesinde Faaliyet Gösteren International Journal of Filologia (IJOF) Filoloji Alanında Yayımlanan Uluslararası Hakemli, Bilimsel Bir Dergidir.