Mathematics anxiety has long been recognized as a barrier to mathematical performance and engagement. Yet, traditional perspectives have tended to isolate it as an emotional problem rather than viewing it as part of a broader system of learning regulation. This paper reconceptualizes mathematics anxiety as a reflection of self-regulatory processes, emphasizing its dynamic relationships with self-efficacy, task persistence, and contextual influences. Drawing upon evidence from recent empirical and theoretical studies, the paper synthesizes how low perceived control, reduced metacognitive monitoring, and emotional dysregulation jointly sustain the anxiety–achievement cycle. Theoretical frameworks such as self-efficacy theory, control–value theory, and processing efficiency theory are integrated to explain the cognitive and motivational mechanisms underlying this phenomenon. In addition, research on classroom climate, technology-supported learning, and socio-emotional interventions is reviewed to show how contextual factors shape self-regulatory functioning. The discussion highlights the need for pedagogical approaches that cultivate metacognitive awareness, emotional regulation, and autonomy-supportive environments, as well as for research designs that capture the dynamic, reciprocal nature of these processes. Conceptualizing mathematics anxiety through the lens of self-regulation not only bridges emotion and cognition but also reframes anxiety as a diagnostic indicator of regulatory imbalance, offering a more comprehensive understanding of how learners can develop adaptive control, persistence, and confidence in mathematics learning.
Mathematics anxiety self-regulation self-efficacy emotional regulation learning environments
Matematik kaygısı, uzun zamandır öğrencilerin matematik performansını ve derse yönelik katılımını olumsuz etkileyen bir unsur olarak görülmektedir. Ancak geleneksel yaklaşımlar bu olguyu çoğunlukla yalnızca duygusal bir sorun olarak ele almış, öğrenmenin öz-düzenleyici yapısı içindeki yerini yeterince dikkate almamıştır. Bu makale, matematik kaygısını öz-düzenleme süreçlerinin bir yansıması olarak yeniden kavramsallaştırmakta ve bu kavrayışın, öz-yeterlik, göreve bağlılık ve bağlamsal etkenlerle olan dinamik ilişkilerini vurgulamaktadır. Güncel kuramsal ve deneysel araştırmalardan yararlanılarak, düşük algılanan kontrol, azalmış üstbilişsel izleme ve duygusal düzensizliğin matematik kaygısı–başarı döngüsünü birlikte nasıl sürdürdüğü ortaya konulmuştur. Öz-yeterlik kuramı, kontrol-değer kuramı ve işlem verimliliği kuramı gibi temel kuramsal çerçeveler birleştirilerek bu olgunun bilişsel ve güdüsel mekanizmaları açıklanmıştır. Ayrıca, sınıf iklimi, teknoloji destekli öğrenme ve sosyo-duygusal müdahaleler üzerine yapılan araştırmalar, bağlamsal faktörlerin öz-düzenleyici işlevleri nasıl şekillendirdiğini göstermektedir. Tartışma bölümünde, üstbilişsel farkındalık, duygusal düzenleme ve özerklik destekleyici öğrenme ortamlarını geliştirmeye yönelik pedagojik yaklaşımların önemi vurgulanmaktadır. Matematik kaygısının öz-düzenleme perspektifinden ele alınması, duygu ve biliş arasındaki köprüyü güçlendirmekte ve kaygıyı bir başarısızlık göstergesi değil, öz-düzenleme dengesizliğinin tanısal bir göstergesi olarak yeniden konumlandırmaktadır. Bu yaklaşım, öğrencilerin matematik öğreniminde denetim, azim ve özgüven geliştirme yollarına daha bütüncül bir bakış sunmaktadır.
Matematik kaygısı öz-düzenleme öz-yeterlik duygusal düzenleme öğrenme ortamları
| Birincil Dil | İngilizce |
|---|---|
| Konular | Sosyal ve Beşeri Bilimler Eğitimi (Ekonomi, İşletme ve Yönetim Hariç) |
| Bölüm | Derleme |
| Yazarlar | |
| Gönderilme Tarihi | 12 Ekim 2025 |
| Kabul Tarihi | 18 Kasım 2025 |
| Erken Görünüm Tarihi | 30 Kasım 2025 |
| Yayımlanma Tarihi | 7 Aralık 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 11 Sayı: 3 |
International Journal of Field Educatİon (IJOFE)
ISSN: 2149-3030