Ulusal Kurtuluş Savaşı düşman işgali altına giren ülkemizi kurtarmak için
milletimizin verdiği insanüstü mücadelenin adı ve Birinci Dünya Savaşı ile
birlikte fiilen ortadan kalkan Osmanlı imparatorluğu içinden yeni bir siyasî
yapının neşet etmesinin ilk adımı, bir anlamda yeni Türk devletinin doğum
sürecidir. Aynı zamanda Kuruluş Savaşı da denilebilecek olan Kurtuluş Savaşı
yılları, Türk tarihinin son büyük dönüm noktalarından birisidir. Bu dönem,
işgalci devletlere karşı Türk milletinin bağımsızlık mücadelesi verdiği ve
kendisini içerisinde bulduğu söz konusu mücadeleyi kazandığı yıllardır. Türk
milleti Doğuda Ermeniler, Güneyde Fransızlar ve Batıda İngiliz destekli
Yunanlılar ile bir tür varlık mücadelesine girmiş ve vatan toprağını canı
pahasına muhafaza ile adını tarihe altın harflerle yazdırmayı başarmıştır.
Savaş büyük zorluklar ile kazanılmış, zorlu mücadele döneminde her kurum kendi
üzerine düşen görevleri üstün bir şekilde yerine getirmiştir. Bu kurumlardan
birisi de sağlık teşkilatıdır. TBMM’nin açılışı ile birlikte başlayan yeni
yapılanma sürecinde sağlık alanında önemli değişikliklere gidilmiş, ordu
içerisindeki askerlerin sağlık ihtiyaçları göz önüne alınarak yeni
düzenlemelere imza atılmıştır. Sıhhi teşkilatlanma yapılandırılırken Kurtuluş
Savaşı’nın başlaması ile birlikte, hem cephede savaşan askerlerin hem de cephe
gerisinde yaşayan vatandaşların sağlıkla ilgili sorunlarının çözümlenmesine
büyük önem verilmiştir. Bununla birlikte, alınan tüm tedbirlere rağmen birçok
asker gerek hastalıklardan dolayı gerekse de savaşta hayatını kaybetmiştir.
Dönemin sağlık birimleri süreç içerisinde gerek hastalığa yakalanan ve gerekse
de vefat eden askerlerin kaydını tutmuş, hangi bölgeden ne kadar askerin şehit
olduğu kayıt altına alınmıştır.
The National Independence
War is the splendid fight which was given to save our country from intruders
and it is the first step to build a new political entity out of the Ottoman Empire which was de facto died
out. As a matter of fact, it is the birth process of the new Turkish State. The
War of independence years are one of the latest turning points in Turkish
history. This period is the time when Turkish people tried to save their
independence from enemies and won the battle that they had to fought off. Turkish
people fought against the Armenians in the East, French in the South and Greeks
who are supported by the British in the West. They saved their country at the
cost of losing their lives and they achieved to have their names written in the
history with letters of gold. The war was won with great difficulties and all
institutions did their share successfully. One of such institutions is the
health organization. In the reconstruction process that started after the
establishment of the Great National Assembly of Turkey, significant changes
took place in the field of health. New regulations were introduced to meet the
health-care requirements of the soldiers. While the health organization was
reconstructed, the War of Independence broke out. Hence, the health-care
requirements of both the soldiers in the frontiers and the civilians in the
hinterland were taken care of meticulously. Nevertheless, despite all
precautions, many soldiers lost their lives either because of the diseases or
during the battles. Health units of the
time recorded the list of the soldiers who died either as a result of diseases
or was killed during the war. They wanted to find out how many soldiers were
martyred in what are areas of the country.
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2017 |
Gönderilme Tarihi | 6 Ekim 2017 |
Kabul Tarihi | 20 Kasım 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 |
İndeksler / Indexes
tarafından dizinlenmekte,
TÜBİTAK/ULAKBİM(TR) SBVT tarafından izlenmektedir.
Dergimizde yayımlanan makaleler, aksi belirtilmediği sürece, Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası (CC BY 4.0) ile lisanslanır. Dergiye yayımlanmak üzere metin yollayan tüm yazar ve çevirmenlerin, gönderdikleri metnin yegâne telif sahibi olmaları ya da gerekli izinleri almış olmaları beklenir. Dergiye metin yollayan yazar ve çevirmenler bu metinlerin CC BY 4.0 kapsamında lisanslanacağını, aksini sayı editörlerine en başında açıkça beyan etmedikleri müddetçe, peşinen kabul etmiş sayılırlar.