Bilgi
toplumunun inşasında önemli katkılar sağlayan bilim merkezleri, 1960-70’lerde yaygınlaşmaya
başlamıştır. Bilim merkezleri, çocuk, genç ve yetişkinlere yönelik sergiler ve
uygulamalarla toplumun tüm kesimlerine bilimi sevdirmeyi amaclar. Diğer
taraftan bilimsel ve teknolojik gelişmeleri yakından takip ederek Dünya ile
entegre bir toplum oluşmasına önemli katkılar sunar. Bilim merkezleri öğrenciler için etkili bir
okul dışı öğrenme ortamı oluşturuken, öğretmenler için de hem öğretme
becerilerinin artmasına hem de öğretme motivasyonlarının yükselmesine yardımcı
olur. Bilim merkezleri öğretmen ve öğrencilerle birlikte yetişkinleri de bilgi
toplumları için önemli olan hayat boyu öğrenme kavramıyla tanıştırma işlevini
de gerçekleştirir. Nitel yöntemin tercih edildiği ve ilgili literatürden
elde edilen verilerin değerlendirildiği bu çalışma, bilim-toplum ilişkileri
bağlamında, bilgi toplumu olma sürecinde 1900’lü yıllardan itibaren gelişmeye
başlayan bilim (teknoloji) merkezlerinin bu süreçteki etkilerini çeşitli
boyutlarıyla değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Bu çerçevede bilim merkezlerinin Dünya’da
ve Türkiye’de tarihsel gelişimi, sınıflandırılması, bilim toplum ilişkilerine
katkıları, bilim merkezlerinin informal eğitim alanındaki yansımaları ve
yapılan akademik çalışmalarda elde edilen bireysel, toplumsal etkileri ortaya
koymaktır. Bilgi toplumunda bilim-toplum ilişkilerinin düzenlenmesi
ve sürdürülmesi bağlamında, bilim merkezlerine olan talebi de artırmıştır. Her
yaştan ve her meslekten ziyaretçilerin çeşitli amaçlarla ziyaret ettikleri bu
merkezler, giderek farklı alanları kapsayan tematik ve etkileşimli merkezler
olarak cazibe merkezleri olmaya devam etmektedir.
Science centers which
make significant contributions to the construction of information society began
to become widespread in 1960-1970s. Science centers aims to popularize science
for all segments of society through exhibitions and practices aimed at
children, youth and adults. On the other hand, they make significant
contributions to the formation of a society which is integrated with the world by
closely following scientific and technological developments. While science
centers create an effective out-of-school environment for students, they help
to promote both teachers? teaching skills and their motivation to teach. They
also fulfill the function of introducing teachers and students to the concept
of lifelong learning which is important for information society. This
study, in which the qualitative method is preferred and the data obtained from
the relevant literature is evaluated, aims to evaluate the impacts of science
(technology) centers in the process of becoming an information society in the
context of science-society relations since the 1900s. In this context, this
study aims to reveal the scientific centers of historical development in the
world and in Turkey, classification, science-society relationship to the
contribution of science centers obtained in the reflection and the results of
the academic studies on informal education in terms of individual and social
impacts. In the context of organizing and maintaining science-society relations
in the information society, the demand for science centers has increased. These
centers, which are visited by visitors of all ages and professions for a
variety of purposes, continue to be centers of attraction as thematic and
interactive centers, increasingly covering different areas.
Science center science-society education information society
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Haziran 2019 |
Gönderilme Tarihi | 29 Mayıs 2019 |
Kabul Tarihi | 14 Haziran 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 6 Sayı: 11 - HAZİRAN |
İndeksler / Indexes
tarafından dizinlenmekte,
TÜBİTAK/ULAKBİM(TR) SBVT tarafından izlenmektedir.
Dergimizde yayımlanan makaleler, aksi belirtilmediği sürece, Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası (CC BY 4.0) ile lisanslanır. Dergiye yayımlanmak üzere metin yollayan tüm yazar ve çevirmenlerin, gönderdikleri metnin yegâne telif sahibi olmaları ya da gerekli izinleri almış olmaları beklenir. Dergiye metin yollayan yazar ve çevirmenler bu metinlerin CC BY 4.0 kapsamında lisanslanacağını, aksini sayı editörlerine en başında açıkça beyan etmedikleri müddetçe, peşinen kabul etmiş sayılırlar.