Aşık
kemiğiyle oynanan oyunların geçmişi Neolitik çağa kadar dayanır. Aşık oyunu
Türk ve Moğol halklarında geleneksel oyunlardan ilk akla gelenlerindendir. Aşık
kemiğinin dört yüzü vardır. Türk ve Moğol dillerinde birçok farklı ad taşımalarına
rağmen, bunlardan alçı, tava, bök ve çik arketip
olarak öne çıkmaktadır. Yazar makalede aşığın bu yüzlerinin kökeni ve
anlamlarını irdelemektedir. Sözcüklerin etimolojik ve semantik tahlili sonucu aşık
kemiğinin iki dikey yüzünün sırasıyla “at/eşek”, “öküz/dana”, yatay yüzlerinin
ise “koyun” ve “keçi” anlamları taşıdıkları sonucuna varmıştır. Yazara göre,
anlamları Moğolcadaki kullanımlarıyla da örtüşen ilgili sözcükler Türklerin
aşık oyununda kemiğinin yüzleri için kullandıkları en eski sözcükler olmalıydı.
The
games using the anklebones (astragalus) of domestic animals date back to the
Neolithic era. Such games are also known as one of the traditional games among
the Turkic and Mongolian peoples. The anklebone used for games has four sides.
Although it carries many different names in Turkic and Mongolian languages, alčï,
tava, bök and čik stand out as archetypes. The author
examines the origin and meaning of these words. Based on the etymological and
semantic analysis of them, the author concludes that the two vertical sides of
the bone had the meaning of “horse/donkey”, “ox/calf", and the horizontal
sides of "sheep” and
"goat" respectively. The author also claims that these names, which matches the names for the
anklebone's sides in Mongolic languages, should have been the very ancient
words used in Turkic for astragalus used in the ankle bone flicking game.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Dil Çalışmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 3 Eylül 2019 |
Gönderilme Tarihi | 12 Ağustos 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 1 Sayı: 2 |