On the road to the establishment of the Republic of Turkey, as in almost every important social/political turning point, demands for change in the governance structure, and specifically in this period, demands for modernisation, democratisation and parliamentary regime started to become widespread from the Tanzimat Period, particularly from intellectual circles. In this process, the press played an important role, and people from different intellectual segments gathered around various newspapers and magazines and tried to spread their ideas about the future of the country. In the period from Tanzimat to the Republic, there have been significant historical changes and the political climate in these phases has affected the quantitative and qualitative characteristics of the press as well as the freedom of the press. In this process, politics and the press have had a dialogical relationship and there have been some important historical periods in which the form of this relationship has changed. These are the proclamation of Tanzimat (1839), Constitutional Monarchy (1876-1878), Istibdad Period (1878-1908), Second Constitutional Era (1908-1918) and The Turkish War of Independence (1918-1923). The traces of the power struggles between politics and the press in all these periods could remind itself after the proclamation of the Republic due to the changing political conditions in the country. For this reason, this study focuses on the pre-Republican press, which will make itself felt in the development of the Turkish press in the future, and tries to present a panorama of the period with a qualitative descriptive method under the guidance of works that have made valuable contributions to the field.
PRESS HİSTORY pre-Republican press journalism press and politics. press in 1839-1923
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna giden yolda, hemen her önemli toplumsal/siyasal dönüm noktasında olduğu gibi yönetim yapısına yönelik değişim talepleri, bu döneme özgü olarak da çağdaşlaşma, demokratikleşme ve parlamenter rejime ilişkin talepler, başta aydın çevrelerden olmak üzere, Tanzimat Dönemi’nden itibaren yaygınlaşmaya başlamıştır. Bu süreçte basın önemli bir rol oynamış, farklı düşünsel kesimlerden kişiler çeşitli gazete ve dergiler çevresinde toplanarak ülkenin geleceğine yönelik fikirlerini yaymaya çalışmışlardır. Tanzimat’tan Cumhuriyet’e uzanan dönemde, kayda değer tarihsel değişimler yaşanmış ve bu evrelerde mevcut siyasal iklim basın özgürlüğüne olduğu kadar basının niceliksel ve niteliksel özelliklerine de etki etmiştir. Bu süreçte siyaset ve basının diyalojik bir birlikteliği olmuş ve bu ilişkinin niteliğinin değiştiği bazı önemli tarihi dönemler yaşanmıştır. Bunlar: Tanzimat’ın İlanı (1839), I. Meşrutiyet Dönemi (1876-1878), İstibdat Dönemi (1878-1908), II. Meşrutiyet Dönemi (1908-1918) ve Mütareke ve Milli Mücadele Dönemi (1918-1923) olarak ön plana çıkmaktadır. Tüm bu devrelerde siyaset ve basın arasında yaşanan güç çekişmelerinin izleri cumhuriyetin ilanı sonrasında da, ülkede değişen siyasal koşulların etkisiyle kendisini hatırlatabilmiştir. Bu nedenle bu çalışmada, ileride Türk basınının gelişiminde kendisini hissettirecek olan Cumhuriyet öncesi basına odaklanılmakta ve alana değerli katkılarda bulunan eserlerin rehberliğinde nitel betimsel yöntem ile dönemin bir panoraması sunulmaya çalışılmaktadır
BASIN TARİHİ CUMHURİYET ÖNCESİ BASIN GAZETECİLİK BASIN VE SİYASET 1839-1923 yıllarında basın.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Gazetecilik Çalışmaları |
Bölüm | Derlemeler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Ekim 2023 |
Gönderilme Tarihi | 7 Eylül 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |