Türkiye’nin yakın tarihindeki en büyük deprem olarak bilinen 1939 Erzincan Depremi toplumsal bellekte yer etmiş acı dönemlerden biridir. 27 Aralık 1939 gecesi 02.00 sıralarında meydana gelen depremde 32 bin 962 kişi yaşamını yitirmiş, 100 bin civarında vatandaş yaralanmış ve şehir bütünüyle enkaz haline gelmiştir. Bu çalışmada söz konusu felaketin basında sunuluşu betimsel analiz yöntemiyle incelenmiştir. Çalışmanın örneklemini Tan, Cumhuriyet, Akşam ve Ulus gazetelerinin 28 Aralık 1939-31 Ocak 1940 tarihleri arasında yayımlanan sayıları oluşturmaktadır. Çalışma kapsamında doküman incelemesiyle elde edilen bulgular, dönemin sınırlı iletişim olanakları ve mevsim koşullarının ulaşım ve telgraf hatlarında neden olduğu aksaklıklara rağmen gazetelerin, felaketi gecikmeli de olsa çeşitli yönleriyle aktarmaya çalıştığını göstermektedir. Basın kuruluşları, Anadolu Ajansı ve resmi kaynakların açıklamalarına dayalı enformasyonu sayfalarına yansıtmanın yanı sıra bazı muhabir ve yazarlarını Erzincan’a göndererek olay yerinden haber almışlardır. Basında sunulan başlıca içerikler arasında felaketin etkilediği yerlerdeki çaresizlik, enkaz çalışmaları, depremzedelerin ihtiyaçları ve talepleri, ulaştırılan yardımlar, devlet yetkililerinin felaket bölgelerine yaptığı ziyaretler, can kaybı ve yaralıların durumu ile maddi hasara ilişkin veriler yer almaktadır. Gazetelerde felaketin büyüklüğünü gözler önüne serecek biçimde içeriklere ve görsellere yer verilmiştir. Bununla birlikte basının böylesi olağanüstü bir süreçte ulusal düzeyde bir hassasiyet ve yardımlaşma ağının kurulmasında devletin sesi olarak görev yaptığı görülmektedir. Bu süreçte gazetelerde ulusal aidiyet bilinci ve duygu birliğine dayalı olarak ülke genelinde bir dayanışmayı sağlama çabası ağırlıktadır. Resmi söylemin yeniden üretildiği içeriklerde, topyekun bir yardım seferberliğine katılmanın milli bir vazife olduğu vurgulanarak devletin tüm vatandaşların desteğini beklediği ifade edilmiştir. Ayrıca yaşanan felaketin yalnız depremzedelerin değil ulusun tüm bireylerinin ortak acısı olduğu vurgulanarak ‘milli yas’ söylemiyle ulusal düzeyde bir duygu birliği yaratılmak istenmiştir.
-
-
-
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İletişim ve Medya Çalışmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Proje Numarası | - |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2021 |
Gönderilme Tarihi | 5 Şubat 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Sayı: 54 |