Toplumsal alanda yaşanan eşitsizlikleri giderme noktasında dezavantajlı gruplar, insan hakları çalışmalarının temelini oluşturmaktadır. Kadınlar da sosyal ve siyasal yaşamdaki konumları itibari ile dezavantajlı gruplar kapsamında değerlendirilmekte ve insan haklarının temel konularından birini oluşturmaktadır. Kadının toplumsal konumuna yönelik bu değerlendirme, olağanüstü süreçlerde daha çok ön plana çıkmaktadır. Aralık 2019’da başlayan Covid-19 Salgını tüm dünyayı etkisi altına alan bu olağanüstü süreçlere yönelik en güncel örnektir. Kadınların bu süreçteki konumu da oldukça dikkat çekicidir. Pandemi sürecinde “evden çalışma” kültürüyle kamusal alanın özele taşınması, ev içindeki rollerde kadının özel ve kamusal alanı aynı anda sürdürmesine yönelik bir beklentiyi ortaya çıkartmıştır. Ayrıca, yeni normalin dijital yaşam alışkanlıklarını geliştirmeye başlaması, kadının bu ortamdaki konumunu da tartışmayı gerektirmektedir. Bu çalışmada öncelikle, insan hakları metinleri, kadın konusu bağlamında incelenmiş, ardından Mayıs 2020’de İnsan Hakları Derneği tarafından yayınlanan Pandemi Döneminde Kadın Raporu, niteliksel metin analizi yöntemiyle analiz edilmiştir. Çalışmanın sonucunda, mevcut metinler aracılığında aktarılan içeriğe yönelik yapılan genel değerlendirmede, salgın günlerinde Türkiye’de kadının hakları konusunda vurgulanması gereken noktalara ilişkin öneriler sunulmuştur.
Disadvantaged groups form the basis of human rights studies in terms of eliminating inequalities in the social field. Women are also considered within the scope of disadvantaged groups due to their position in social and political life and constitute one of the basic issues of human rights. This assessment of the social status of women becomes more prominent in extraordinary processes. The Covid-19 Pandemic that started in December 2019 is the most recent example of these extraordinary processes that affect the whole world. The position of women in this process is also remarkable. Moving the public sphere to private with the culture of "working from home" during the pandemic process, revealed an expectation for women to maintain the private and public spaces simultaneously in roles in the home. Also, the fact that the new normal starts to develop digital life habits requires discussing the position of women in this environment. In this study, firstly, human rights texts were examined in the context of the issue of women, and then the Report on Woman in Pandemic Period, published by the Human Rights Association in May 2020, was analyzed with the qualitative text analysis method. In conclusion, through the existing text in the overall assessment made for imported content, proposals have been made for the point to be emphasized on women's rights in Turkey in the days of the pandemic.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İletişim ve Medya Çalışmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2021 |
Gönderilme Tarihi | 7 Ekim 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Sayı: 56 |