Wisdom, which is one of the basic concepts in the field of thought and science in the Islamic tradition and is discussed in the context of knowing the truth of things and placing them in their place in accordance with their own value, is present in all divine acts. In this regard, it is unthinkable that God's actions are far from wisdom. However, it is possible that some wisdom remains far from human comprehension. This situation requires making an effort to understand it, not to deny it. The basic approach on this issue is that everything created in the universe is for a purpose and nothing is created in vain. Māturīdī, one of the pioneers of Ahl al-Sunnah, attached special importance to the issue of wisdom in creation in his works. This special situation for wisdom is also necessary for divine commands. Because, according to Māturīdī, in the context of Allah being wise in all His divine acts in accordance with His name "Wise", all the commands He commands have more than one wisdom. In this study, in which we deal with the issue of wisdom in line with Māturīdī's approaches, his approaches to the wisdom of worship are discussed in the axis of the basic principles he created in terms of understanding and interpreting wisdom. According to Māturīdī, the wisdom in both creation and divine commands, especially in worship, is a manifestation of monotheism and is a situation that requires gratitude. Because the existing commandments such as prayer, fasting, pilgrimage and alms, which are summarized as the conditions of Islam, have more than one wisdom. In this case, the issues related to the wisdom of worship in general, in terms of the necessity of thanking Allah, are also conducive to the upbringing, education and evolution of people. This will lead to the improvement of both individual and social life in this world and the hereafter. According to the author, Allah Almighty has wisdom in every command and prohibition, and there is more than one wisdom in ordering worship. The basic approach that emerged here was to criticize the approaches of schools such as Muʿtazila. For this reason, this study also includes an evaluation of schools with different understandings of wisdom in line with Māturīdī's understanding. While revealing this, the method of this study was to identify and convey Māturīdī's views on the subject in his works. While creating his own method on the subject, Māturīdī created a method in line with a text-centered rational approach, by creating a method that is not completely reduced to reason in line with the relationship between reason and narration, but does not adopt a literal form of presentation without passing the narration through the filter of reason.
İslâm geleneğinde düşünce ve bilim alanında temel kavramlardan biri olan ve eşyanın hakikatini bilme ve onu kendi değerine uygun biçimde yerli yerine koyma bağlamında konu edinilen hikmet, tüm ilâhî fiillerde mevcuttur. Bu doğrultuda Allah’ın fiillerinin hikmetten uzak olması düşünülemez. Bununla birlikte bazı hikmetlerin insan idrakinden uzak kalması mümkündür. Bu durum ise onu inkâra değil, anlamaya yönelik çaba sarfetmeyi gerektirir. Bu konuda temel yaklaşım âlemde yaratılan her şey bir hikmet üzere olup hiçbir şey boşu boşuna yaratılmadığı ekseninde oluşmaktadır. Ehl-i Sünnet’in öncülerinden olan Mâtürîdî eserlerinde yaratılışta hikmet konusuna özel bir önem atfetmiştir. İmam Mâtürîdî Ehl-i sünnet akaidinin iki öncüsünden biridir. O kaleme aldığı iki eserinde konuların ele alırken tamamen Ehl-i sünnet inancı ekseninde yorum yapmıştır. Nitekim konuyla ilgili değerlendirmelerinde başta Mu‘tezile olmak üzere Ehl-i sünnet inancı dışındaki yaklaşımları eleştirmiştir. Hikmet konusunun kelam bağlantılı bir mesele olduğu göz önüne alındığında Mâtürîdî’nin değerlendirmelerinin tamamen kelami bir tevil olduğu söylenebilir. Nitekim o, kelamda bir bilgi edinme aracı olan aklın dini alanda kullanılmasını zorunlu görürken, yaratma eyleminin hikmet ile bağlantılı olarak anlaşılmasının zorunluluğuna da değinmiştir. Ona göre diğer türlü yaklaşımlar sorunu çözmede yetersiz kalmaktadır. Bu nedenle Mâtürîdî, Allah’ın yaratma fiilinde Ehl-i sünnet ilkeleri doğrultusunda yaklaşım sergilemiştir. Hikmete yönelik bu özel durum, ilahi buyruklar için de gereklidir. Zira Mâtürîdî’ye göre Allah’ın “Hakîm” ismi gereğince tüm ilâhî fiillerinde hikmetli olması bağlamında, O’nun emrettiği tüm buyrukların birden fazla hikmeti söz konusudur. Mâtürîdî’nin yaklaşımları doğrultusunda hikmet konusunu ele aldığımız bu çalışma, onun hikmeti anlamlandırması ve tevil etmesi konusunda oluşturduğu temel prensipler ekseninde ibadetlerin hikmetleri ile ilgili yaklaşımları ele alınmaktadır. Ona göre hem yaratılıştaki hem de başta ibadetler olmak üzere ilahi buyruklardaki hikmetler, tevhidin bir tezahürü olup, şükrü gerektirecek bir durumdur. Zira İslam’ın şartları olarak özetlenen namaz, oruç, hac, zekât gibi buyrukların mevcut halleri birden fazla hikmete havidir. Bu durum ise Allah’a şükretmenin gerekli olması açısından genel itibariyle ibadetlerin hikmetlerine ilişkin hususlar, aynı zamanda insanların terbiye, eğitim ve tekâmül etmesine vesiledirler. Bu durum ise bireysel ve toplumsal olarak hem dünya hem de ahiret hayatının iyileşmesine yol açacaktır. Mâtürîdî’ye göre her emir ve yasağında hikmet bulunan Allah Teâlâ, ibadetleri emretmesinde de birden fazla hikmet bulunmaktadır. Burada ortaya çıkan temel yaklaşım, Muʿtezile gibi ekollerin yaklaşımlarının eleştirilmesi şeklinde olmuştur. Bu nedenle bu çalışma, aynı zamanda farklı hikmet anlayışlarına sahip okulların Mâtürîdî’nin anlayışı doğrultusunda bir değerlendirilmesini de içermektedir. Bunu ortaya koyarken de Mâtürîdî’nin eserlerinde konuyla ilgili görüşlerinin tespiti ve aktarılması bu çalışmanın amacını oluşturmuştur. Konuyla ilgili Mâtürîdî kendi metodunu şekillendirirken, akıl-nakil arasındaki ilişki doğrultusunda tamamen akla indirgenmeyen ama nakli de akıl süzgecinden geçirmeden literal bir sunum biçimini benimsemeyen bir metot takip ederek, nass merkezli bir akli yaklaşım doğrultusunda bir usul ortaya koymuştur.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kelam |
Bölüm | MAKALELER |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 26 Aralık 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |
İlahiyat Akademi Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.