رغم أن الإسلاموفوبيا ومعاداة الإسلام اللذين يكثر الحديث عنهما في الغرب اليوم قد يبدوان كأمرين جديدين من الناحية الاصطلاحية والظاهرية، إلا أنهما في الحقيقة واقع ذو جذور وأصول تاريخية وماض يمتد لقرون طويلة. فيمكن العودة بتاريخ الإسلاموفوبيا إلى الأيام الأولى لظهور الإسلام ولقائه أو احتكاكه بالمسيحية. فالمسيحية في البداية خلقت عداوة ضد اليهود على شكل معاداة السامية، ثم فيما بعد خلقت معاداة الإسلام. سوف نتناول في هذه الدراسة كيفية شيطنة المسيحية للإسلام في السياق التاريخي. وفي الحقيقة إن معاداة الإسلام والإسلاموفوبيا ما هي إلا نتاج لفكر إقصائي واستقطابي. فقد أعلنت المسيحية ك لا من الموسوية التي تعد خلفيتها التاريخية، والإسلام باعتباره الدين الذي جاء بعدها، أعلنتهما عدوين ومناهضين لها. وإن دراسة وتُليل الخلفية التاريخية والثقافية تثبت بشكل واضح أن معاداة الإسلام إنما هي اختلاق وخيال تاريخي وثقافي، وتم اليوم إعادة نسجه وإنتاجه من جديد
Islamophobia and anti-Islamism, often mentioned in the western world today, seem conceptually and factually new. In fact, they are the historical facts that have a long history. Islamophobia dates back to the days when Islam was born and encountered Christianity. Christianity first created anti-Semitism and then anti-Islamism as a form of hostility against the Jews and Muslims. This study reviews how Christianity demonized Islam in the historical process. In fact, anti-Islamism and Islamophobia are products of marginalization and polarizing logic. Christianity has declared the religions it encountered before (Judaism) and after (Islam) its oppositions and enemies. The examination of historical and cultural backgrounds clearly demonstrates that anti-Islamism is historical and cultural fiction and that it is reproduced today.
Bugün Batı
dünyasında sıkça konuşulan İslamofobi ve anti-İslamizm, kavramsal ve olgusal
olarak yeni gibi görünse de aslında tarihsel temelleri ve uzun bir geçmişi olan
bir vakıadır. İslamofobi’nin tarihini, İslam’ın doğduğu ve Hristiyanlıkla
temasa geçtiği günlere kadar geri götürebiliriz. Hristiyanlık, ilk önce
Yahudilere karşı bir düşmanlık şekli olan antisemitizmi, sonra da
anti-İslamizmi yaratmıştır.
Bu çalışmada
nasıl olup da Hristiyanlığın İslam’ı şeytanlaştırdığı tarihsel süreç içinde ele
alınmaktadır. Gerçekte anti-İslamizm ve İslamofobi, ötekileştirici ve
kutuplaştırıcı bir düşüncenin ürünüdür. Hristiyanlık hem kendi tarihsel
arkaplanı olarak Museviliği, hem de kendisinden sonra gelen bir din olarak İslamiyet’i
kendi karşıtı ve düşmanı ilan etmiştir. Tarihsel ve kültürel arkaplanın
incelenmesi, ani-İslamizmin tarihsel ve kültürel bir kurgu olduğunu ve bugün de
yeniden üretildiğini açıkça göstermektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | MAKALELER |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Sayı: 6 |
İlahiyat Akademi Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.