Islamic criminal law, including the field of transactions, has taken a series of deterrent measures to prevent violations within society. In this context, certain punishments such as retaliation (qiṣaṣ), compensation (diyah), and corporal punishment (ḥadd) have their nature and amount directly determined by the legislator (shariʿ) in the texts. These types of punishments cannot be altered by increasing or decreasing them, nor can they be interpreted differently depending on the individual or context, and they remain unchanged. Additionally, the penalties for certain crimes are indirectly mentioned in the texts. The form and amount of punishments, referred to as " taʿzīr " in Islamic jurisprudence, have been left to the discretion of the authorities, depending on the time and place. This method of punishment, which is applied by authorities through financial penalties for the violation of certain transactions and contracts, as well as unlawful actions, aims to correct, deter, and discipline. The failure to pay debts on time, and the resulting disputes between the parties, are among the leading economic problems today. Indeed, one often encounters delayed payments and penalties for such delays. In this regard, the delay interest and penalties for late payments arising in such contracts have been evaluated within this scope. In our study, the main issue of financial ta'zir punishment according to the different Islamic legal schools (maẕhabs) is discussed; accordingly, the statute of limitations, time periods, and the status of the delay interest and late payment penalties applied by various institutions, organizations, and individuals in the case of delayed payments are explored in line with the opinions and suggestions of contemporary Islamic jurists.
Islamic Law Taʿzīr Financial Penalty Delay Penalty Monetary Fine.
İslâm ceza hukuku, muamelat alanı dâhil toplumdaki ihlalleri önlemek amacıyla birtakım caydırıcı tedbirler almıştır. Bu bağlamda kısas, diyet ve had gibi bazı cezaların mahiyet ve miktarı doğrudan şâri‘ tarafından naslarda belirlenmiştir. Bu tür cezalara, miktarda artma veya eksiltme yoluyla müdahale edilemez, aynı zamanda kişi ve konuma göre te’vil edilemez, değişiklik gösteremez. Bunun yanında birtakım suçların cezalarına naslarda dolaylı olarak değinilmiştir. Fıkıh literatüründe “ta‘zîr” olarak tabir edilen bu nevi cezalandırmaların şekil ve miktarının zaman ve zemine göre tespit edilmesi ulü’l-emre bırakılmıştır. Yetki sahibi kişilerin, insanların yaptıkları birtakım alışveriş ve sözleşmelerin ihlal edilmesi ile meşru olmayan bazı fiillerin yapılması dolayısıyla verilen mali müeyyidelerle uyguladıkları bu nevi cezalandırma yöntemi tedip, caydırma ve uslandırma amacını taşımaktadır. Borçların zamanında ödenmemesi ve bunun neticesinde tarafların nizaa düşmesi de günümüz ekonomik problemlerinin başında gelmektedir. Nitekim günümüzde sık sık temerrüde düşen borçlarla bunlara uygulanan gecikme cezalarıyla karşılaşılmaktadır. Bu itibarla bu tarz sözleşmelerde ortaya çıkan temerrüt faizi ile ödemeleri geciktirme cezaları bu kapsamda değerlendirilmiştir. Çalışmamızda ana problem olarak fıkıh mezheplerine göre mali ta‘zîr cezası ele alınmış; buna bağlı olarak zaman aşımı ve süreleri ile günümüzde çeşitli kurum, kuruluş ve kişilerin, borçların ödenmesinin geciktirilmesi durumunda uyguladıkları temerrüt faizi ile gecikme cezasının fıkhî durumu, yakın zaman İslâm hukukçularının görüş ve önerileri doğrultusunda araştırılmıştır.
İslâm Hukuku Ta‘zîr Mali Müeyyide Gecikme Cezası Para Cezası.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İslam Hukuku |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 29 Haziran 2025 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2025 |
Gönderilme Tarihi | 31 Ocak 2025 |
Kabul Tarihi | 19 Haziran 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 13 Sayı: 1 |