Bu makalede 15. yüzyılda Hindistan’ın Pencap bölgesinde ortaya çıkan Sih Dininin tarihsel süreç içerisindeki değişimi izlenmiştir. Çalışmamız, modern dönemde dini sebeplerle hareket eden bazı fundamentalist oluşumların kökenlerinin Sih tarihinde hangi noktaları referans aldıklarını ortaya koymayı amaçlamaktadır. Guru Nanak’ın barış ve huzur düsturları üzerine inşa ettiği Sih geleneği, yaklaşık yüz yıl boyunca pasif bir hayatı telkin etmiştir. Ancak, bazı iç ve dış sebepler Sihleri silahlanmaya mecbur bırakmıştır. Ekonomik açıdan güçlenen Sih toplumu, bu gücünü Babür İmparatorluğu’nun taht kavgalarında kullanmıştır. Guru Arjan’ın Cihangir Şah’a isyan eden Hüsrev’i desteklemesi ile Sihler, siyasi arenada rol almaya başlamışlardır. Guru Har Rai, askeri gücünü Evrengzib’e isyan eden Dara Şükuh’un tarafında kullanmıştır. Yine Babürlüler tarafından tutuklanan Teg Bahadur, isyancılık suçuyla yargılanıp öldürülmüştür. Guru Arjan’dan itibaren giderek aktif hale gelen Sih toplumu, Teg Bahadur’un öldürülmesiyle birlikte dönüşümün eşiğine ulaşmıştır. Teg Bahadur’un ardından gelen Guru Gobind Singh, Sih toplumunu askeri bir yapıya büründürmüş, Khalsa Teşkilatı’nı kurmuştur. Gobind, görünüşü inancını ele veren ve zulme karşı kendini savunabilecek bir Sih toplumu oluşturmuştur. Arjan ile Gobind arasındaki süreçte meydana gelen olaylar, modern fundamentalist hareketlerin temel dayanak noktaları olmuştur. Bununla birlikte fundamentalistlerin şiddete yönelmesi, sonraki süreçte meydana gelmiştir. Zira gurular döneminde Sihlerin yaptıkları savaşlar genellikle nefsi müdafaa niteliğindedir. Sihler, Babür İmparatorluğu’nun ardından bölgeye hükmeden İngilizlerle iyi geçinmişlerdir. Bu dönemde İngiliz askeri kademelerinde görev almışlardır. Ancak İngilizlerle olan ilişkiler, özellikle Sih tapınaklarının idaresi meselesi sebebiyle bozulmuştur. Tapınakların idaresi meselesindeki tartışmalar, 1919’daki Amritsar Katliamına giden sürecin yolunu açmıştır. Amritsar Katliamı sonrasında Sihler, 1920’de kurdukları Sih Cemiyeti ile politik çareler aramaya başlamışlar ve dönemin yaygın furyası olan ulus-devlet ideali için mücadele etmişlerdir. Akali Dal partisiyle İngiliz idaresindeki Hindistan parlamentosunda yer almışlardır. Ancak 1947’de İngiltere’nin bölgeyi terk etmesi sonrasında Hindistan ve Pakistan devletlerinin kurulup Pencap’ın ikiye bölünmesi, Sihleri rahatsız etmiştir. Siyasi yollardan haklarını arayan Sihler, 1973’te Anandpur Sahib önergesini yayınlamışlardır. Ancak siyasi girişimler sonuç vermeyince Sih toplumunda şiddet yanlıları harekete geçmiştir. 1970’li yıllardan itibaren fundamentalist Sihler birçok şiddet eylemi gerçekleştirmişlerdir. Bu olayların en meşhuru, Fundamentalist lider Jarnail Singh Bhindranwale’in taraftarlarıyla birlikte Harmandir Sahib’i müstahkem bir kaleye çevirmesidir. Hindistan hükumeti, Blue Star Operasyonu’nu gerçekleştirerek fundamentalist hareketi sonlandırmışsa da daha büyük bir olayın fitilini ateşlemiştir. Operasyonun ardından Hindistan Başbakanı İndira Gandhi kendi Sih muhafızlarınca öldürülmüş, bu sebeple anti-Sih isyanları ortaya çıkmıştır. Dört gün süren isyan boyunca 2800 Sih öldürülmüştür. Nanak’ın barış ve huzur prensipleri üzerine inşa ettiği Sih geleneği, siyasi olaylara bulaştıkça değişim göstermiş ve nihayetinde hiç umulmadık bir hal almıştır. Sih tarihsel süreci, insanoğlu için önemli bir örnektir. Bu örnek, yalnızca bir tarafın güttüğü barış ve huzur prensibinin yeterli olmadığını göstermektedir. Sih inancının temel öğretilerine dönüş için çaba gösteren Sih fundamentalistler, şiddet yoluyla barış ve huzura erişmek isteyip açıkça kendileriyle çelişmişlerdir. Günümüzde Sih fundamentalistleri gerekçelerini dine dayandırsalar da meydana gelen bu olayları dini fundamentalizm olarak yorumlamak doğru değildir. Çünkü bu olaylarda dini gerekçeler siyasi hedefe giden yolda araç olarak kullanılmaktadır. O halde Sih fundamentalistlerince gerçekleştirilen olayları, siyasi fundamentalizm olarak nitelemek yerinde olacaktır.
History of Religions Fundamentalism Sikhism Violence Khalsa Organization.
Bu makalede 15. yüzyılda Hindistan’ın Pencap bölgesinde ortaya çıkan Sih Dininin tarihsel süreç içerisindeki değişimi izlenmiştir. Çalışmamız, modern dönemde dini sebeplerle hareket eden bazı fundamentalist oluşumların kökenlerinin Sih tarihinde hangi noktaları referans aldıklarını ortaya koymayı amaçlamaktadır. Guru Nanak’ın barış ve huzur düsturları üzerine inşa ettiği Sih geleneği, yaklaşık yüz yıl boyunca pasif bir hayatı telkin etmiştir. Ancak, bazı iç ve dış sebepler Sihleri silahlanmaya mecbur bırakmıştır. Ekonomik açıdan güçlenen Sih toplumu, bu gücünü Babür İmparatorluğu’nun taht kavgalarında kullanmıştır. Guru Arjan’ın Cihangir Şah’a isyan eden Hüsrev’i desteklemesi ile Sihler, siyasi arenada rol almaya başlamışlardır. Guru Har Rai, askeri gücünü Evrengzib’e isyan eden Dara Şükuh’un tarafında kullanmıştır. Yine Babürlüler tarafından tutuklanan Teg Bahadur, isyancılık suçuyla yargılanıp öldürülmüştür. Guru Arjan’dan itibaren giderek aktif hale gelen Sih toplumu, Teg Bahadur’un öldürülmesiyle birlikte dönüşümün eşiğine ulaşmıştır. Teg Bahadur’un ardından gelen Guru Gobind Singh, Sih toplumunu askeri bir yapıya büründürmüş, Khalsa Teşkilatı’nı kurmuştur. Gobind, görünüşü inancını ele veren ve zulme karşı kendini savunabilecek bir Sih toplumu oluşturmuştur. Arjan ile Gobind arasındaki süreçte meydana gelen olaylar, modern fundamentalist hareketlerin temel dayanak noktaları olmuştur. Bununla birlikte fundamentalistlerin şiddete yönelmesi, sonraki süreçte meydana gelmiştir. Zira gurular döneminde Sihlerin yaptıkları savaşlar genellikle nefsi müdafaa niteliğindedir. Sihler, Babür İmparatorluğu’nun ardından bölgeye hükmeden İngilizlerle iyi geçinmişlerdir. Bu dönemde İngiliz askeri kademelerinde görev almışlardır. Ancak İngilizlerle olan ilişkiler, özellikle Sih tapınaklarının idaresi meselesi sebebiyle bozulmuştur. Tapınakların idaresi meselesindeki tartışmalar, 1919’daki Amritsar Katliamına giden sürecin yolunu açmıştır. Amritsar Katliamı sonrasında Sihler, 1920’de kurdukları Sih Cemiyeti ile politik çareler aramaya başlamışlar ve dönemin yaygın furyası olan ulus-devlet ideali için mücadele etmişlerdir. Akali Dal partisiyle İngiliz idaresindeki Hindistan parlamentosunda yer almışlardır. Ancak 1947’de İngiltere’nin bölgeyi terk etmesi sonrasında Hindistan ve Pakistan devletlerinin kurulup Pencap’ın ikiye bölünmesi, Sihleri rahatsız etmiştir. Siyasi yollardan haklarını arayan Sihler, 1973’te Anandpur Sahib önergesini yayınlamışlardır. Ancak siyasi girişimler sonuç vermeyince Sih toplumunda şiddet yanlıları harekete geçmiştir. 1970’li yıllardan itibaren fundamentalist Sihler birçok şiddet eylemi gerçekleştirmişlerdir. Bu olayların en meşhuru, Fundamentalist lider Jarnail Singh Bhindranwale’in taraftarlarıyla birlikte Harmandir Sahib’i müstahkem bir kaleye çevirmesidir. Hindistan hükumeti, Blue Star Operasyonu’nu gerçekleştirerek fundamentalist hareketi sonlandırmışsa da daha büyük bir olayın fitilini ateşlemiştir. Operasyonun ardından Hindistan Başbakanı İndira Gandhi kendi Sih muhafızlarınca öldürülmüş, bu sebeple anti-Sih isyanları ortaya çıkmıştır. Dört gün süren isyan boyunca 2800 Sih öldürülmüştür. Nanak’ın barış ve huzur prensipleri üzerine inşa ettiği Sih geleneği, siyasi olaylara bulaştıkça değişim göstermiş ve nihayetinde hiç umulmadık bir hal almıştır. Sih tarihsel süreci, insanoğlu için önemli bir örnektir. Bu örnek, yalnızca bir tarafın güttüğü barış ve huzur prensibinin yeterli olmadığını göstermektedir. Sih inancının temel öğretilerine dönüş için çaba gösteren Sih fundamentalistler, şiddet yoluyla barış ve huzura erişmek isteyip açıkça kendileriyle çelişmişlerdir. Günümüzde Sih fundamentalistleri gerekçelerini dine dayandırsalar da meydana gelen bu olayları dini fundamentalizm olarak yorumlamak doğru değildir. Çünkü bu olaylarda dini gerekçeler siyasi hedefe giden yolda araç olarak kullanılmaktadır. O halde Sih fundamentalistlerince gerçekleştirilen olayları, siyasi fundamentalizm olarak nitelemek yerinde olacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 27 Haziran 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 11 Sayı: 1 |