Bu araştırma makalesinin konusu; başlangıcı Ferrâ’ya (öl. 207/822) dayandırılan ehlü’l-me‘ânî âlimlerin Me‘âni’l-Kur’ân, Mecâzü’l-Kur’ân, Garîbü’l-Kur’ân ve İ‘râbü’l-Kur’ân tefsirlerinin temellerini teşkil eden erken dönem müfessirlere atfedilen eserlerdir. Amaç ehlü’l-me‘ânî müfessirlerin tefsirlerine katkıda bulunan ilk beş müfessirin hicretin birinci ve ikinci yüzyılına nispet edilen eserlerini tahlil etmektir. Ancak, İbn Abbas’a (68/687-88) atfedilen Me‘âni’l-Kur’ân, Garîbü’l-Kur’ân, Kitâbü’l-lügat ve Zeyd b. Ali’ye (öl.122/740) isnat edilen Garîbü’l-Kur’âni’l-mecîd haricindeki eserlere ulaşılamamıştır. Atâ’ b. Ebî Rebâh’a (öl. 114/732) atfedilen Garîbü’l-Kur’ân’a da İsmail Cerrahoğlu’nun Ankara İlahiyat Fakültesi Dergisindeki makalesinde ulaşılmıştır. İsmail Cerrahoğlu’nun makalesinde İbn Ebî Rebah’a nispet edilen eserin iki nüshası mukayeseli çalışılmış ve bu iki yazma eser incelenmiştir. Bunlardan biri İstanbul Esad Efendi Kütüphanesindeki 91/3 mecmuanın 104a-112b varakları arasında bulunmaktadır. Bu risale Lügatü’l-Kur’ân” adıyla bazı eserlerde Abdullah b. el-Hüseyn b. Hasnûn el-Mukrî’ye (öl. 386/996); bazı kaynaklarda Muhammed b. Ali b. el-Muzaffer el-Wazzân’a (öl. ?) isnat edilmiştir. Aynı ihtilafın olduğu ikinci risâle ise İstanbul Atıf Efendi Kütüphanesinde 2815/2 nolu mecmuasının 102a-107a varakları arasında bulunup Kitâbu garîbi’l-Kur’ân adını taşımaktadır. Araştırmanın yöntemi Zerkeşî’nin (öl. 794/1392) el-Burhân adlı eserinde ele aldığı ehlü’l-me‘ânî terkibinin muhtevâsı, etimolojisi, kapsamı; ehlü’l-me‘ânî âlimlerin tefsirlerinin temelini teşkil eden erken dönemin derlenen ilk eserleri çerçevesinde tezahür etmiştir. Sonuç olarak Peygamberimizden sonra ilk ehlü’l-me‘ânî âlimlerinin başta sahabe olmak üzere tâbiîn ve sonraki dönem âlimler olduğu kanaatine varılmıştır. Kur’ân’ın inzalinden önceki cahiliye Arap topluluğu döneminde Arap dili ve edebiyatının, şiir ve belâgatinin ileri seviyede olduğu bilinmektedir. Vahiy öncesi dönemde Arapların Yemen, Habeşistan, Fars (İran), Rum (Bizans), Hind, Çin vd. uluslarla ticari, siyasi ve kültürel ilişkileri mevcuttur. Bu alanlardaki ilişkilerin dillere yansıması neticesinde bu ulusların ve Arap kabilelerin lehçelerindeki bazı kelimeler Arap şiirine yansımıştır. Ayrıca devletin sınırları genişleyip Arap diline yabancı kelimelerin dâhil olmasıyla bu dilin bir gramer yapısının teşekkülü, belirli kaide ve kurallarla disipline edilme ihtiyacı hâsıl olmuş, çeşitli vecihleri itibariyle Arap diline ait eserler yazılmıştır. Başta kureyş lehçesi olmak üzere Arap lehçelerinden devşirilen, farklı lisanlardan Arapçaya intikal eden, Arapçalaşmış kelimeleri içeren, garîb (yabancı) sözcüğüyle anılan kelimeleri inceleyen me‘âni’l-Kur’ân tasnifinde birçok kitap yazılmıştır. Bu bağlamda farklı ulusların dillerinden muarrebleşen ve muhtelif Arap kabilelerin lahçelerinden birçok kelimenin Kur’ân’ın lafzında varit olduğu muarreb isimli kitaplarda belirtilmiştir. Bu durum, hicri ilk asırdan itibaren ehlü’l-me‘ânî müfessirlerin Me‘âni’l-Kur’ân, Mecâzü’l-Kur’ân, Garîbü’l-Kur’ân ve İ‘râbü’l-Kur’ân alanlarına ilişkin eserler tedvin etmesini sağlamıştır. Kitap başlıkları farklı olsa da Kur’ân’daki garîb kelimeler, yorumlanması bakımından aynı muhtevayı kapsamaktadırlar. Bazıları mecâzü’l-Kur’ân başlıklı kitapları belâgat eserleri kapsamında kabul etse de onların retoristlerin kullandığı metafordan ziyade garîb kelimeleri anlamak üzere tedvin edilen kitaplar olduğu görülmektedir. Ebû ‘Ubeyd (öl. 224/838) mecâz, garîb ve tefsir kavramlarını açıklamasının akabinde bu kavramların tamamının kelimelerin anlamını bilmeyi amaçladığını belirtmiştir. Bu çalışmada ehlü’l-me‘ânî müfessirlerin ilk me‘âni’l-Kur’ân çalışmalarının muhtevası, metodu, farklılıkları, gelişim süreci, Kur’ân’ın tefsirine ve yorumlanmasına yansıması hedeflenmiştir. Bu bağlamda ehlü’l-me‘ânî kavramı, onun etimolojisi, kapsamı ve ehlü’l-me‘ânî müfessirlerin eserlerine ilaveten ilk derlenen eserler kapsamında İbn Abbâs’a atfedilen Garîbü’l-Kur’ân, Ebû Rebâh’a nispet edilen Garîbü’l-Kur’ân, Zeyd b. Ali’ye isnat edilen Garîbü’l-Kur’ân başlıklı kitaplar incelenmiştir. Ehlü’l-me‘ânî müfessirleri, İslam öncesi Arapçalaşmış garîb (yabancı) kelimeleri ve Müslümanlaşmış ulusların ve kabilelerin dillerinden Arapçaya geçerek muarrebleşmiş ve Kur’ân’ın lafzında yer almış garîb (yabancı) kelimeleri açıklayarak Kur’ân’ın anlaşılmasına katkı sağlamıştır.
Tefsir Kur’ân İlimleri Ehlü’l-Me‘ânî Garîb Muarreb Kelimeler.
The subject of this research is the tafsirs of Ahl al-Ma'ani scholars (Ma'an al-Qur'an, Muchaz al-Qur'an, Gharib al-Qur'an and I'rab al-Qur'an). The beginning of these tafsirs is accepted as of Farra (d. 207/822). The works of early-period mufassirs formed the basis of the tafsir of ahl al-ma'ani mufassirs. The aim is to examine the works of the first five mufassirs of the first-century and second-century Hijri who contributed to the tafsirs of Ahl al-Ma'ani mufassirs. However, the works other than "Ma'an al-Qur'an, Gharib al-Qur'an, Kitab al-lügat" were attributed to Ibn Abbas (68/687-88) and the works other than "Gharib al-Qur'an al-Macid" were attributed to Zayd b. Ali (d.122/740) could not be found. The work called "Gharib al-Qur'an" was attributed to Ata b. Abu Rabah (d. 114/732), was accessed in İsmail Cerrahoğlu's article in the Ankara Faculty of Theology Journal. In Cerrahoğlu's article, two copies of the work attributed to Ibn Abu Rabah were studied comparatively and these two manuscripts were examined. These two manuscript works were examined. One is between pages 104a-112b of manuscript 91/3 in Istanbul Esad Efendi Library. This treatise is published under the name of "Lügat al-Qur'an" was attributed to Abdullah b. al-Husayn b. Hasnûn el-Mukrî (d. 386/996) in some works. It was attributed to Muhammad b. Ali b. al-Muzaffar al-Wazzân (d. ?) in some sources. The second treatise with the same controversy is found in the Istanbul Atıf Efendi Library, between pages 102a-107a of the manuscript numbered 2815/2 and is called "al-Kitab Gharib al-Qur'an". The method of the research is the content, etymology and scope of the composition Ahl al-Ma'ani which was discussed by al-Zarkashi (d. 794/1392) in his work called al-Burhan; It manifested itself within the framework of the first compiled works of the early-period, which formed the basis of the tafsirs of Ahl al-Ma'ani scholars. As a result, it has been concluded that the first Ahl al-Ma'ani mufassirs after our Prophet were primarily the companions (ashab), the tabi'in, and later scholars. It is known that the Arabic language, literature, poetry, and eloquence were advanced during the period of the ignorant Arab community before the revelation of the Qur'an. In the pre-revelation period, Arabs with Yemen, Abyssinia, Persia (Iran), Rum (Byzantium), India, China, etc. It has commercial, political, and cultural relations with other nations. Consequently because of the interaction between the relations in these areas and the languages of the nations, some words in the dialects of these nations and Arab tribes were reflected in Arabic poetry. Moreover, as the state's borders expanded and foreign words entered the Arabic language, the formation of a grammatical structure of this language and the need to discipline it with specific rules and regulations arose and works in the Arabic language were written. Many books have been written in which the words called gharib (strange) are examined in the classification of Ma'an al-Qur'an, which includes muarrab words taken from Quraysh and other dialects and transferred to Arabic from different languages. In this context, it is stated in the books called muarrab that many words from the languages of different nations and the dialects of various Arab tribes exist in the wording of the Qur'an. This situation enabled the writing of books titled "Ma'an al-Qur'an, Muchaz al-Qur'an, Gharib al-Qur'an and I'rab al-Qur'an" by Ahl al-Ma'ani commentators (mufassirs) starting from the first century of the Hijri. Even though the book titles are different, the gharip words in the Qur'an cover the same content in terms of interpretation. Although some accept the books titled Muchaz al-Qur'an as part of the works of rhetoric, it seems that they are books compiled to understand gharib words rather than the metaphors used by rhetoricians. After explaining the concepts of muchaz (metaphor), gharib and tafsir, Abu Ubayd (d. 224/838) stated that these concepts aim to know the meaning of words. This study aims to reflect the content, method, differences and development process of the first Ma'an al-Qur'an studies on tafsir and interpretation of the Qur'an. In this context, the concept of Ahl al-Ma'ani, its etymology, its scope and the works of Ahl al-Ma'ani mufassirs and the first compiled works "Gharib al-Qur'an" were attributed to Ibn Abbas, “Gharîb al-Qurân” was attributed to Abu Rabah,“Gharib al-Qur'an”was attributed to Zeyd b. Ali the books titled "Gharib al-Qur'an" were attributed to and examined. Ahl al-Ma'ani mufassirs contributed to understanding the Qur'an by explaining the gharip words that were Arabicized before Islam and the gharib words that were transferred from the languages of Islamized nations.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Tefsir |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 29 Haziran 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 12 Sayı: 1 |