Kur’an’ın anlamını
doğru tespit ve te’vil etmek çabasında kullanılacak araçlardan biri de nüzûl
vasatı ile esbâb-ı nüzûl rivayetlerine vukûfiyet ve bunları doğru tahlil etmek
için isabetli bir yaklaşımı benimsemektir. Âyetlerin tefsirinde sahip olduğumuz
kanaatlerin ve açıklamaların birçoğu esbâb-ı nüzûl rivayetlerine dayanmaktadır.
Bu rivayetlerin Kur’an’ın muhtevasına, hadis usulüne, rivayet kalıplarına,
siyerle uyumuna göre değerlendirilmesi gerektiği şeklinde görüşler
serdedilmiştir. Mesela Medineli Yahudilerden Ka’b b. Eşref’in Bedir sonrasında
öldürüldüğü kabul edilmekle birlikte ismi bu tarihten çok sonra nazil olan
ayetlerin te’vilinde konuyla ilgili rivayetler nakledilmektedir. Tarihsel
açıdan bu çelişkili durum esbâb-ı nuzûl rivayetlerinin tarihî vakıa ile uyumunu
araştırmanın önemini göstermektedir. Bu makalede yukarıda zikrettiğimiz
hususları Ka’b b. Eşref örneği üzerinden ele alarak, kaynaklardaki bilgileri
analitik olarak değerlendirmeye çalıştık. Sonuç olarak konuyla ilgili diğer
tartışmalara girmeden tarihî bakış açısıyla rivayetleri tarihe ve zamana uyum
açısından değerlendirerek, selefin kastı doğru anlaşılmadığı ve tarihi
tutarlılığa yeteri kadar dikkat edilmediği için isminin vefatından sonra nazil
olan birçok ayetin esbab-ı nüzûlünde zikredildiğini tespit ettik.
One
of the tools that will be used to determine and gloss the meaning of the Qur'an
correctly is to adopt an accurate approach in order to recognize the revelation
atmosphere and the narratives of asbâb al-nuzûl (the reasons of revelation) and
analyzing them correctly. Most of our acceptances and rejections are based on
the narratives of asbâb al-nuzûl. Viewpoints are propounded that these
narrations should be evaluated according to the content of the Qur'an, the
hadith method, the narrative patterns, and the harmony with the prophetic
biography. For example, although it is accepted that Ka’b b. Ashraf, who is one
of the Jews of Medina, was killed after Badr, his name is narrated in glosses
regarding the revealed verses long after that. This contradictory situation
requires that the compliance of the asbâb al-nuzûl narratives should be
examined with the facts. In this paper, we tried to evaluate the information in
the sources analytically by discussing the aforementioned issues based on the
sample of Ka’b b. Ashraf. As a conclusion, we determined that his name was
mentioned in the asbâb al-nuzûl of many verses revealed after his death because
the intention of the predecessor wasn’t understood correctly and diachronic
consistency wasn’t paid enough attention.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2019 |
Gönderilme Tarihi | 28 Haziran 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 |