In this study, Wilfred Cantwell Smith and John Hick’s understanding of religious pluralism
has been examined that they are the basic two figures of religious pluralism which is revealed
against exclusionary and inclusionary approaches. There are a lot of points that Smith and Hick
agreed such as religions were emerged without transcendental interventions, religious truth are
relative, the issue of salvation and the most important one, the necessity of religious pluralism at
the basis of criticism of exclusivism. However, it is seen that they have difference of opinion on
some issues in particular to theological results of their hypothesis. Therefore, criticism of these
hypothesis have been discussed after pluralistic hypothesis of two thinkers were evaluated
comparatively. Our fundamental problem is to examine whether religious pluralism hypothesis
created by these two thinkers are successful or not and the position stated for two hypothesis.
Bu çalışmada dışlayıcı ve kapsayıcı tutumlara karşı ortaya konulan dini çoğulculuğun temel
iki figürü olan Wilfred Cantwell Smith ve John Hick’in dini çoğulculuk anlayışları incelenmektedir.
Smith ve Hick’in, dinlerin aşkın her hangi bir müdahale olmadan meydana geldiğinde, dini
hakikatin göreceli olduğu noktasında, kurtuluş meselesinde ve en önemlisi dışlayıcılık eleştirisi
temelinde dini çoğulculuğun zorunluluğunun ileri sürüldüğü gerekçelerde mutabık oldukları
birçok nokta bulunmaktadır. Bununla birlikte hipotezlerinin teolojik sonuçları başta olmak üzere
bahsedilen hususlarda fikir ayrılığı yaşadıkları da görülmektedir. Bu sebeple iki düşünürün
çoğulcu hipotezleri mukayeseli olarak değerlendirildikten sonra bu hipotezlere yönelik eleştiriler
ele alınmıştır. Temel problemimiz, bu iki düşünürce kurulan dini çoğulculuk hipotezlerinin
başarılı olup olmadığını ve söz konusu iki hipotez için ifade edilen konumu irdelemektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2016 |
Gönderilme Tarihi | 30 Ekim 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Sayı: 46 |