We investigated the lives of lower-middle-class traditional-religious Muslim Women in the Middle East, with an emphasis on women in Ankara and Tehran. This article seeks to show the opposite aspects of current theories that show the concept of agency is typically useful to the upper middle classes, vice versa submission and obedience are characteristics typically used to describe the lower middle classes. In addition, Studies in the field of religion and women consider the emancipation of women from the structure of patriarchy and the challenge of the beliefs and interpretations of traditional Islam to belong to the upper class and elite of society. The study analyzed 50 women to show maybe their everyday life is silent, hidden, and slow but these women have been able to demonstrate their empowerment with low education and low economy. The results revealed that these women often did not think and act regarding social, cultural, traditional, and religious expectations as passive, and submissive personality but they looked for redistribution of their facilities and opportunities and also gain internal independence while they were conscious of what is going on in their current situation. Furthermore, they have not used religion as a tool to expand their empowerment opportunities, but they have challenged traditional Islam and the interpretations that have tried to suppress them with the help of patriarchy for long years. They have inadvertently opened the space for the entry of religious intellectualism thoughts into their practical everyday life. Indirect opposition to the laws that have a jurisprudential basis has caused women to go beyond the stage of resistance, and this opposition as an intangible struggles has been able to change aspects of their lives, and eventually, it shows a more concrete view of Islam's equality towards women.
Ortadoğu'daki alt-orta sınıf geleneksel-dindar Müslüman kadınların yaşamlarını Ankara ve Tahran'daki kadınlar başta olmak üzere araştırdık. Bu makale, güçlendirme kavramının tipik olarak üst orta sınıflar için yararlı olduğunu, tam tersini ise teslimiyet ve itaatin alt orta sınıfları tanımlamak için tipik olarak kullanılan özellikler olduğunu gösteren mevcut teorilerin zıt yönlerini göstermeyi amaçlamaktadır. Ayrıca din ve kadın alanındaki çalışmalar, kadınların ataerkil yapıdan özgürleşmesini ve geleneksel İslam inanç ve yorumlarının toplumun üst sınıfına ve seçkinlerine ait olma konusundaki meydan okumasını ele almaktadır. Araştırma, günlük yaşamlarının belki de sessiz, saklı ve yavaş olduğunu göstermek için 50 kadını analiz etti; ancak bu kadınlar, düşük eğitim ve düşük ekonomiyle güçlendiklerini gösterebildiler. Sonuçlar, bu kadınların çoğu zaman sosyal, kültürel, geleneksel ve dini beklentileri pasif ve itaatkâr bir kişilik olarak düşünüp hareket etmediklerini, ancak olanak ve fırsatların yeniden dağıtımını aradıklarını ve aynı zamanda neyin ne olduğunun bilincinde olarak iç bağımsızlık kazandıklarını ortaya çıkardı. şu anki durumlarıyla devam ediyor. Üstelik dini, güçlenme fırsatlarını genişletmek için bir araç olarak kullanmadılar, ancak geleneksel İslam'a ve ataerkilliğin yardımıyla onları bastırmaya çalışan yorumlara uzun yıllar boyunca meydan okudular. Onlar istemeden de olsa dini entelektüalizm düşüncelerinin günlük pratik yaşamlarına girmesine alan açmışlardır. Hukuki temeli olan yasalara dolaylı muhalefet, kadınların direniş aşamasının ötesine geçmesine neden olmuş, ve bu karşıtlık, soyut bir mücadele olarak hayatlarının bazı yönlerini değiştirebildi ve sonuçta İslam'ın kadınlara yönelik eşitliği konusunda daha somut bir bakış açısı ortaya koydu.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Din Sosyolojisi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 29 Aralık 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2023 |
Gönderilme Tarihi | 15 Ekim 2023 |
Kabul Tarihi | 27 Ekim 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 7 Sayı: 13 |
This work licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.
Please click here to contact the publisher.