Makalemizde Türk milliyetçiliğinin tanımlanmasından ziyade onu tanımlayacak olan millet kavramının sosyolojisini betimleme amacına yöneldik. Milliyetçilik fikrini, millet kavramının bilgisine yönelen özel bir felsefe olarak değerlendirme çabasına girdik. Böylece millet kavramı, hakkında bilgi sahibi olunması gereken ontolojik bir kavrama, milliyet fikri ise, millet ontolojisinin epistemolojisine dönüşmüş oldu ki, milliyetçilik kavramı da epistemenin ideolojik araştırması olarak bir ekol biçimine dönüşmüş oldu. Varlık ve kategorileri çeşitlilik gösterebilir. Biz antropik ve sosyolojik ilkeler gereğince millet tanımlarının evrensel kategorik süreçlerine yöneldik. Karşımıza yerleşik ve göçer toplumlar ayrımı çıktı. Bunu ontik ayrım temeline yerleştirerek entelektüel spekülasyonumuza devam ettik. Yerleşikler sosyolojisinin veya Batı eksenli sosyolojilerin eleştirisinden hareketle, göçerlerin sosyolojisine bağlı olarak gelişen milliyetçiliğin, özellikle de Türk milliyetçiliği fikrinin görmezden gelindiğini tespit ettik. Fransız İhtilali sonrasındaki ulusçuluk akımlarının Batı eksenli olarak tariflenen patriotizm fikriyle bağlantılı doğasının merkeze aldığı yerleşiklik olgusunun, göçer kültür taşıyıcısı olan Türk milletinin milliyetçilik karakterine uymadığını, bu sebeple Türk milliyetçiliği fikrinde baskın öğe olan millet fikrinin kendi tanımına başvurulması gerektiğini vurguladık. Bu makalemizde konu edindiğimiz en önemli tespitlerden bir tanesi de duygudaşlık olarak gelişen milliyetçilik perspektifinin başvurduğu duygusal propaganda zeminin rasyonel milliyetçilik arayışlarını ve gelişimini kesintiye uğratmış olan doğasının belirginleştirilmesidir
In this paper, rather than defining the Turkish nationalism we focused on the purpose of describing the sociology of the nation concept which will define it. We tried to evaluate the idea of nationalism as a special philosophy focusing on the knowledge of the nation concept. Therefore the nation concept turned into an ontological concept about which information must be obtained, while the nationality idea turned into the epistemology of the nation ontology, consequently the nationalism concept turned into a school type as the ideological study of the episteme. The existence and its categories may vary. We focused on the universal categorical processes of the definitions of the nation as required by the anthropic and sociologic principles. We faced with the difference between the settled societies and the nomadic societies. We continued our intellectual speculation by placing this on the ontic difference base. Moving from the criticism on the settled society sociology or the west-oriented sociologies, we found out that the nationalism that develops depending on the nomadic sociology, especially the idea of the Turkish nationalism had been ignored. The sedentariness phenomenon, which is placed at the center by the nature of the nationalism currents after the French Revolution, in connection with the patriotism idea with a west-oriented description, does not comply with the nationalism character of the Turkish nation which is the bearer of nomadic culture, therefore we emphasized that the nation idea, which is the dominant element in scope of the Turkish nationalism is required to have its own definition.One of the most significant observations we made in this paper is thatthe emotional propaganda ground applied by the perspective of nationalism that develops as compathy, makes clear its nature which interrupted the search for the rational nationalism and its development.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ekim 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 3 Sayı: 1 |