II. Dünya Savaşı yılları Türkiye tarihi
açısından iç politikanın, tamamen dış politikaya bağlı olarak gelişip
değişkenlik gösterdiği yıllardır. Türkiye, batı bloğunda yer almak için batının
siyasal sistemlerine uyum sağlayacak adımlar atması gerektiğinin de
bilincindeydi. Öncelikle iç siyasal sistemin ve kurumların düzenlenmesi
gerekiyordu. Bu anlamda tek partili sistemin terk edilerek çok partili hayata
geçmek, dış dinamikler açısından bir zorunluluktu. Ocak 1946 yılında Demokrat
Parti kuruldu ve 27 yıllık tek partili siyaset dönemi sona erdi. Haziran
1946’da Cemiyetler Kanunu’nda yapılan değişikliğin ardından sınıf esasına
dayalı parti ve dernek kurulmasının yasal zemini oluşmuş ve kısa sürede ardı
ardına birçok parti ve sendika kurulmuştur. Kurulan bu partilerin büyük
çoğunluğu sosyalist eğilimli olmuştur. II. Dünya Savaşının sona ermesinden
sonra Türkiye, Sovyetler Birliğiyle yaşadığı krize rağmen ilişkilerini
düzeltmeye gayret gösterse de bu durum bir sonuç vermemiş ve savaş sonunda
Sovyetler Birliğinin, Türkiye’den bir takım taleplerde bulunması ilişkileri
kopma noktasına getirmiştir. Savaş sonunda oluşan Sovyet tehdidine karşı
Türkiye ise ABD’ye yakınlaşmayı seçenek olarak görerek bu doğrultuda hareket
etmiş böylece soğuk savaş döneminde uygulanacak olan Türk dış politikasının
temelleri bu dönemde atılmıştır. Ayrıca Türk-Sovyet ilişkilerinin bozulması
ülke içerisindeki siyasetin de yön değiştirmesine sebebiyet vermiş, Türk solu
üzerindeki baskıların daha da artmasına yol açmıştır.
Soğuk Savaş Çok Partili Hayat Sosyalizm Anti-Komünizm Demokrasi Seçim
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 24 Aralık 2017 |
Gönderilme Tarihi | 30 Kasım 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 6 Sayı: 2 |
İnönü Üniversitesi Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.