The religiosity of individuals and their various attitudes affect the mediation of religious teachings on moral behaviours. Believing that morally wrong behaviour is not only wrong but also a sin and determining the behaviour accordingly is one of the most superficial forms of individual religiosity. The relationship between moral life and religiosity needs to be evaluated from a psychological perspective due to the nature of both structures. In this study, the relationship between moral maturity and religiosity was examined, and various factors thought to affect this relationship have been investigated. The research, which is descriptive and quantitative, was prepared with the relational screening model. The research sample comprises 387 volunteer participants from teachers, imam-preachers, engineers, and Qur’an course instructors working in Adana. The data were collected through the questionnaire technique with information form on the demographic attributes of the participants, the Moral Maturity Scale, the Religious Living Scale. SPSS Statistics application was used in the analysis of the data gathered. In order to uncover answers to the research questions, Pearson Moment and Spearman Rho correlation analyses, One-Way Analysis of Variance (ANOVA) and Kruskal-Wallis H test were used. The results of the research show that there is a positive and significant, moderate relationship between moral maturity and religiosity. These results mean that religious people have a higher average of moral maturity. Since the relationship between religiosity and moral maturity may differ according to various factors, this relationship should be examined with different samples and methods, and possible novel forms of religiosity should be considered.
Dinî öğretilerin ahlâkî davranışlara aracılık etmesinde, bireylerin dindarlıkları ve çeşitli tutumlarının etkileri söz konusudur. Ahlâkî düzlemde yanlış olan bir davranışın sadece yanlış değil aynı zamanda günah olduğuna da inanmak ve ona göre davranışlarını düzenlemek bireysel dindarlığın en yüzeysel görünümlerinden biridir. Ahlâkî yaşayış ile dindarlık arasındaki ilişki, her iki yapının doğaları gereği psikolojik perspektifle değerlendirilmeye muhtaçtır. Bu araştırmada ahlâkî olgunluk ile dindarlık arasındaki ilişki incelenmiş ve bu ilişkiyi etkileyebileceği düşünülen çeşitli psiko-sosyal faktörler araştırılmıştır. Betimsel ve nicel desenli olan araştırma, ilişkisel tarama modeli ile hazırlanmıştır. Araştırma örneklemi, Adana’da görev yapan öğretmenler, imam-hatipler, mühendisler ve Kur’an kursu öğreticilerinden 387 gönüllü katılımcıdan oluşmaktadır. Veriler, katılımcıların demografik özelliklerine ilişkin bilgi formu, Ahlâkî Olgunluk Ölçeği ve Dinsel Yaşayış Ölçeği kullanılarak anket tekniği aracılığıyla toplanmıştır. Elde edilen verilerin analizinde SPSS Statistics uygulamasından yararlanılmıştır. Araştırma sorularına yanıt bulabilmek adına, Pearson Moment ve Spearman Rho korelasyon analizleri ile Tek Yönlü Varyans Analizi (ANOVA) ve Kruskal-Wallis H testi kullanılmıştır. Araştırma sonuçları, ahlâkî olgunluk ile dindarlık arasında pozitif yönlü ve anlamlı, orta düzeyde ilişki bulunduğunu göstermektedir. Bu sonuçlar, dindarların daha yüksek bir ahlâkî olgunluk ortalamasına sahip olduğu anlamına gelmektedir. Dindarlık-ahlâkî olgunluk ilişkisi, çeşitli faktörlere göre değişiklikler gösterebileceğinden, bu ilişki farklı örneklem ve yöntemlerle incelenmeli ve muhtemel yeni dindarlık formları dikkate alınmalıdır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2022 |
Gönderilme Tarihi | 14 Şubat 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 11 Sayı: 1 |
İnönü Üniversitesi Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.