Nevâl es-Sa‘dâvî (1931-2021) Mısırlı bir yazar, halk sağlığı doktoru, psikiyatrist, önde gelen feminist aktivisttir. Sıfır Noktasındaki Kadın (1975) da dâhil olmak üzere birçok eserinde, ikinci dünya ülkelerindeki ‘çifte sömürgeleştirilmiş’ kadınlarla ilgili gerçeğin diğer gizli yüzünü ortaya çıkarmaya çalışmıştır. Bu makalenin de inceleme konusu olan romanında Sa‘dâvî, Mısır’daki sosyo-politik ortam ışığında köktendinciliğin ataerkilliğine ve bunun Arap Müslüman kadınları üzerindeki yıkıcı etkilerine değinmektedir. Eser, kendi toplumları içinde siyasi, ekonomik, kültürel ve dini alanlarda ve post-kolonyal dönemin mirası olarak ötekileştirici ve indirgemeci söylemlere dayanan bilgi ve güç paradigmasının bir örnek pratiği olan kadın sünneti gibi kadınların özerkliğini reddeden problematik ve travmatik toplumsal geleneklere içkin koşullar altında yaşamak zorunda bırakılan kadınların sesi olduğunu göstermektedir. Kitabın asi kahramanı Firdevs, kendini, kendi hakikatini ve hürriyetini hayatı pahasına gerçekleştirme arzusunu sınırlayan, toplum ve geleneksel pratiklerin bir uzantısı olarak devlet yönetimi tarafından da desteklenmiş olan biçimlendirilmiş ve dayatılmış şiddet dolu kaderine karşı durmaktadır. Sa‘dâvî, başkarakterini ise bir Arap ülkesinde eşsiz ve cesur bir vaka olarak değerlendirmektedir. Bu makalede, Firdevs’in sömürge sonrası dönemde, kendi ülkesindeki sömürgeci tahakküm sonrası baş gösteren şovenist bir yönetim biçimi olarak köktendincilik bağlamında kadınların politika, ekonomi, kültür, toplum ve milliyetçilik kavramları altında kendilerine biçilen rollere karşı verdiği mücadele, bu sorunsallaştırılmış normların yabancılaştırma matrisi olan Şarkiyatçılık çerçevesinde analiz edilecektir.
Nevâl es-Sa‘dâvî Firdevs sömürgecilik sonrası köktendincilik kadınların sosyo-politik durumu
Nawal El Saadawi (1931-2021) was an Egyptian author, public health physician, psychiatrist, and prominent feminist activist. In several of her works, including Woman at Point Zero (1975), she endeavoured to uncover the hidden side of the truth concerning ‘double-colonized’ women in third-world countries. In the novel that is the subject matter of this article, Saadawi remarks on the patriarchy of religious fundamentalism and its adverse impacts on Arab Muslim women contextualised within Egypt’s socio-political environment. The work proves to be the voice of oppressed women who were compelled to live under the circumstances inherent in problematic and traumatic social traditions that deny women's autonomy, such as circumcision through the paradigm of knowledge/power marginalising discourses on political, economic, cultural, and religious matters as the legacy of the post-colonial era. It was through Firdaus, the rebellious heroine of the novel, who stood against her predestined life story fraught with violence that is shaped and imposed by the state administration as an extension of social and traditional practices circumscribed her willingness to effectuate the knowledge of herself, her essence, and her emancipation at the cost of her life. Saadawi illuminated her heroine as a unique and courageous figure in an Arab country. In this article, Firdaus’ struggle for women’s prescribed roles in politics, economics, culture, society, and nationalism in a post-colonial country within the scope of religious fundamentalism will be analysed using Orientalism as the matrix of these problematic norms for the alienation of women.
Nawal El Saadawi Firdaus post-colonialism religious fundamentalism women's socio-politic position
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Modern ve Postmodern Edebiyat |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 31 Aralık 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 7 Mart 2024 |
Kabul Tarihi | 30 Aralık 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 13 Sayı: 2 |
İnönü Üniversitesi Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.