Türkler, yüzyıllar boyunca Orta Asya bozkırlarında kendilerine has bir medeniyet kurarak yaşamlarını idame etmiş bir topluluktur. Kurdukları medeniyet içerisinde kendi dini değerlerinin yanı sıra muhtelif gelenek ve görenekler ortaya koyarak, bunlara sıkı sıkıya bağlı olmuşlardır. Türk topluluklarının aynı dönemde birbirlerinden bağımsız olarak benimsedikleri dinler olduğu bilinmektedir. Genel olarak bilinen Gök-Tengri dininin yanı sıra bazı Türk boylarının Şamanizm, Totemizm, Budizm ve Maniheizm gibi geleneksel inanç sistemlerini de benimsedikleri görülmektedir. Daha sonraki dönemlerde ise Çin, Arap ve İbrani milletlerinden etkilenerek farklı dinleri de tanıma fırsatı bulmuşlardır. Tabii ki bunun genel nedeni, Orta Asya’da yaşayan göçebe Türk topluluklarının uzun yıllar bölgelerindeki diğer etnik unsurlar ile ilişki kurmaları, onların çeşitli dini inançları ve yaşam tarzlarından etkilenmeleri, yayıldıkları coğrafyanın etkisi olarak da görülmektedir. Ancak bu durum Türk topluluklarının sadece göçebe bir yaşam tarzına bağlı olmaları ile açıklanamaz. Din değiştirme gibi karmaşık bir olgunun tek bir nedene bağlı olarak incelenmesi birçok eksikliği beraberinde getirmektedir. Kendi gelenek ve göreneklerine bağlı bir toplum olan Türklerin din değiştirme süreçleri hem karmaşık hem de birçok faktörün etkisiyle olmuştur. Türk topluluklarının göçebe yaşam tarzını benimsemesi ve bu vasıtayla dünyadaki medeniyetlere bakış açılarının kapalı toplumlara oranla daha geniş olması farklı düşüncelerin medeniyetlerinde vücut bulmasını sağlamıştır. Aynı zamanda Türklerin yaşadıkları coğrafyanın stratejik öneminden kaynaklı olarak ilişki içerisinde oldukları toplumların etkisinde kalmaları ve farklı medeniyetler ile çeşitli vesileler (savaş, ticaret, akrabalık kurma, paralı askerlik…vs.) vasıtasıyla bağ kurmaları çok farklı dinleri tanıyıp benimsemelerine neden olmuştur.
Türklerin İslamiyet’i kabulü süreci, günümüzde farklı ideolojik yaklaşımlardan kaynaklı olarak açıklanmaya çalışılmaktadır. Bu çalışmada bahsi geçen konu dönemsel olarak ele alınmış, çeşitli kaynakların ışığında farklı etkenlerden yola çıkılarak değinilmeye çalışılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türk Halk Bilimi, Sosyal Bilimlerin Tarihi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 16 Ocak 2023 |
Gönderilme Tarihi | 26 Eylül 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 2023 Sayı: 1 |
TELİF HAKKI VE YAZAR ETİK SÖZLEŞMESİ FORMU - Copyright and Author Ethical
Telif Hakkı Devri Formu imzalanıp, (taratılıp veya resim jpg. vs olabilir) makale başvuru esnasında Dergi sistemine yüklenmelidir.
This Copyright Agreement Form must be signed by all authors and uploaded to the Journal system (It can be scanned and sent as an image, jpg, etc.).