Bu çalışmanın amacı, 2012 yılında Uluslararası Çalışma Örgütü Konferansındaki işveren grubu tarafından grev hakkı ile
ilgili yapılan sert itirazların
ILO’da bir krize yol açıp açmadığının
incelenmesidir. Bu konu sadece Uluslararası Çalışma Örgütü denetim mekanizması
içtihatları ile sınırlandırılacak, diğer uluslararası çalışma normları
bakımından bir inceleme başka bir çalışmanın odak noktasını oluşturacaktır.
ILO’da grev hakkı ne 87 sayılı Sendika
Özgürlüğü ve Örgütlenme Hakkının Korunmasına İlişkin sözleşmenin metninde ne de 98 sayılı Örgütlenme ve Toplu Pazarlık
Hakkı sözleşmesinin metninde yer almaktadır. 60 yıl boyunca grev hakkına
örgütlenme özgürlüğünün bir parçası olarak yer verilirken , toplu sözleşme, sendika hakkı ve grev hakkı
bir bütün olarak düşünülmüştür. Bu durum ta ki 2012 yılındaki ILO Konferansı’na
kadar devam etmiştir. İşveren grubundan ciddi bir itiraz ile birlikte grev
hakkı ile ilgili ILO ‘da bir kriz olup olmadığı sorusu gündeme gelmeye
başlamıştır. İşveren grubunun daha önceki yıllardaki itirazlarına göre 2012
yılında yapılan bu itiraz oldukça sert bir itirazdır. İşveren
grubu grev hakkını ve buna bağlı olarak Uzmanlar Komitesinin ILO
standartlarının uygulanması konusundaki raporlarını sorgulamasıyla başlamıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ocak 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 |