İran Devrimi (1979)
sosyal bilimler literatüründe “İslamî devrim” adıyla anılmaktadır. Bu çalışmada,
İslamî devrim kavramı, İran Devrimi örneğiyle ilişkili olarak ele alınmaktadır.
İlk olarak devrim nedir sorusu etrafındaki tartışmalara göz atılmış ve kavramın
hem sosyal bilimler literatüründe hem de İslam kaynaklarında nasıl geçtiğine
bakılmıştır. Bu tartışmalardan hareketle İslamî devrimin tarifi yapıldıktan
sonra, İran Devrimi hem bir süreklilik hem de kopuş olarak anlamlandırılmıştır.
İslamî Devrim, Allah’ın el-Adl isminin bir yansıması olarak adaletin er ya da
geç tecelli edeceği inancına referans verirken, aynı zamanda modernite tecrübesinin
etkisiyle halkın kendi hayatının öznesi olduğu düşüncesiyle iç içe yorumlanmıştır.
20. yüzyılın bu açıdan bakıldığında en özgün ani ve köklü değişim örneği olan İran
Devrimi, silinmez bir iz bırakmıştır.
Iranian Revolution
(1979) is known within the literature of social sciences as the “Islamic
Revolution”. In this study, Islamic Revolution will be discussed in relation to
the example of Iranian Revolution. First, we will look at the discussions
regarding the question of “what is revolution” and we will focus on the issue
of how the concept is used both within the literature of social sciences and
within Islamic sources. After making a definition of Islamic Revolution with
reference to these discussions, Iranian Revolution will be analyzed both as
continuity and as rupture. Islamic Revolution in this study refers to the faith
that justice, soon or late, will become a fact as a reflection of Allah’s name,
al-Adl. And from this perspective, Iranian Revolution, a unique example of the
radical and rapid change in the 20th century, has left an indelible mark.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 26 Nisan 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 |