The media, whose speed, influence and diffusion increase with technological developments, teaches, legitimizes, reproduces, normalizes the violence and the dominant values its “reality”. The media uses symbolic violence expressed by hate speech. In this study, the discourses produced about China and Chinese after the pandemic in Eksi Sozluk, a popular platform of the new media, are examined. The entries were analyzed by content and critical discourse analysis, which themes were used about China and the Chinese, how they were marginalized and defined. As a result, hate speech about the Chinese, the negative stereotypes and prejudices were in circulation, conspiracy rhetoric was applied with the conspiracy theories and nationalist-religious references, dehumanization and intra-humanization were found. New media content, easily produced as its potential to turn into violence, has to be free from hate speech.
Teknolojik gelişmelerle hızı, etkisi ve yayılımı artan medya, kurduğu “gerçeklik”te şiddeti ve egemen değerleri öğretmekte, meşrulaştırmakta, yeniden üreterek normalleştirmektedir. Medyada nefret söylemiyle ifadesini bulan sembolik bir şiddet kullanılmaktadır. Bu çalışmada, yeni medyanın popüler platformu Ekşi Sözlük’te pandemiyle birlikte Çin/Çinliler hakkında üretilen söylemler incelenmiştir. Ekşi Sözlük yazarlarının girdileri, içerik ve eleştirel söylem analiziyle incelenerek, Çin/Çinlilerle ilgili hangi temaların kullanıldığı, nasıl ötekileştirildikleri ve tanımlandıkları ortaya konulmuştur. Yapılan değerlendirmede nefret söylemi kullanıldığı, olumsuz stereotipler ve önyargıların dolaşımda olduğu, komplo teorileri ve milliyetçi-dini referanslarla beslenen bir ikna retoriğine başvurulduğu görülmüş, dehumanizasyon ve intra-hümanizasyona rastlanmıştır. Şiddete dönüşme potansiyeli taşıdığından kolayca üretilen yeni medya içeriklerinin nefret söyleminden arındırılması gerekmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 4 Temmuz 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 |