Bu çalışmanın amacı
çağdaş sosyal teoride sıklıkla değinilen bir tema olan kamusal alanın kavramsal
sınırlarını ortaya çıkarmaktır. Kamusal alanın fenomenolojik olarak ihtiva
ettiği öğelerin ne olduğu, nasıl bir işlev sergilediği incelemenin temel
sorunsalını teşkil etmektedir. Bu bağlamda, çalışmada öncelikle kamusal alana
günümüz anlamını kazandıran teorik çabalara değinilmiştir. Hannah Arendt,
Jürgen Habermas, Oskar Negt-Alexander Kluge, Richard Sennett ve Nancy Fraser’in
kavramın politika teorisine dahil olmasında oynadıkları rol incelenmiştir.
Takiben, kavramın günümüz ve önceki tarihler arasında ihtiva ettiği anlamda
herhangi bir değişiklik olup olmadığı sorgulanmaya çalışılmıştır. Bu doğrultuda
kavramın semantik kökleri ve işlevsel nitelikleri araştırılmıştır. Daha sonra,
kamusal alanın özel alandan farkları incelenerek aleniyet ve çoğulluğun
kavramsal olarak kurucu nitelikler sergilediği tespit edilmiştir. Çalışmada,
son olarak, kamusal alanın politika ve demokrasiyle ilişkisine değinilmiştir.
Böylelikle, kavramın fenomenolojik bütünlüğü açısından aleniyet ve çoğulluğun
yanı sıra demokrasiye de gereksinim duyduğu anlaşılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ağustos 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 6 Sayı: 21 |