Aşağıda da tartışılacağı gibi, özellikle Rönesans ve Reformasyon dönemlerinden itibaren stoacı felsefenin dönemin olumsuzluklarına antik mirasın diğer birçok öğesinden daha iyi çözüm önerdiğine inanılmıştır. Çoğunlukla bu felsefeyle özdeşleştirilen isimlere atıfta bulunularak oluşturulan söylemler, hem düşünsel tartışmalara hem de daha somut siyasi ve düşünsel programlara yön vermiştir. Bu yazıda da esasen, yeni stoacılık olarak tanımlanan düşünsel faaliyetin Yeni Çağ Avrupa tarihinde, sosyal, ekonomik, dinsel ve politik yıkımlar neticesinde ortaya çıkmaya başlayan merkezî devlet yönetimleri bünyesindeki yeri tartışılacaktır. Genel olarak bu merkezî yapılanmaların, bir antik çağ mirasının, o dönem merkezî oluşumlarının içerisinde ne kadar da önemli olduğunu göstermek amaçlanmaktadır.
Antikite Yeni Stoacılık Justus Lipsius Seneca Tacitus Rönesans Reform Yeni Çağ.
Early Modern Europe witnessed the emergence of more centralised states as a consequence of socio-political, economic and religious turmoil. Since Renaissance and Reformation,
it has been commonly held that Stoic philosophy has offered much more solid solutions to the
problems of the crises in Western societies rather than the other philosophical schools of the
Antiquity. This paper argues that the discourses shaped by references to the thinkers identified with Neo-Stoicism steered the course of intellectual discussions as well as political and intellectual programmes in this period. Besides, the place and influence of Neo-Stoicism, as an ancient philosophical school, in the formation of early modern central states should be emphasized.
Antiquity Neo-Stoicism Justus Lipsius Seneca Tacitus Renaissance Reformation
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Felsefe |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2011 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2011 Cilt: 1 Sayı: 1 |