İslam düşüncesinde köklü bir geçmişe sahip olan reddiye yazma geleneğinin, Hz. Peygamber’in vefatından sonra Müslümanlar arasında ortaya çıkan birtakım görüş ayrılıkları neticesinde başladığı ve bu ihtilafa dayalı mezhep ve fırkaların teşekkülüyle yaygınlık kazandığı bilinmektedir. Zamanla hızla genişleyen fetihler neticesinde muhtelif inançlara bağlı toplumlar İslam dünyası içinde yer almaya başlayınca her iki tarafın âlimleri birbirlerinin inançlarını eleştirmiş ve reddiyeler telif edilmiştir. İlimlerin tedvini ve gelişmesiyle ilmî konularda da çeşitli reddiyeler kaleme alınmıştır. Bu reddiyelerde genel itibarıyla cedelî bir üslup çerçevesinde karşı tarafın argümanları eleştirildiği gibi bazen gerekçelendirmeler de yapılmıştır. Reddiyelerin büyük çoğunluğunun yazılmasındaki nihai amaç, muhalif görülen mezhep ve fikirleri, belirli metotlar çerçevesinde naklî ve akli deliller ışığında çürütmektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Kitap Tanıtımları |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2014 Cilt: 4 Sayı: 7 |