Günümüzde evrim geçirmiş bir kavram olarak karşımıza çıkan tüketim kavramı 20. yüzyılın son çeyreğinden itibaren, ekonomik bir etkinlik olmanın çok ötesinde, farklı anlam alanlarına tekabül ederek sosyal ve kültürel bir olgu olarak içerik ve anlam kazanmıştır. Bu duruma küreselleşme süreciyle paralel ilerleyen 21.yüzyılda büyük bir ivme kazanan teknolojinin de etkisi büyük olmuştur. Ayrıca, online alışveriş, kredi kartı gibi uygulamaların da hayata dahil olmasıyla birlikte tüketim, insan yaşamının hemen hemen her alanına nüfuz etmiş, birey ve toplum yaşamının adeta vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir. Bu bağlamda bireyler, içerisinde yaşadıkları sistemin de zorlamasıyla adeta tüketim odaklı bir hayat yaşamaya başlamış, mal ve hizmetlerin tüketiminde birbiriyle adeta yarışır hale gelerek küresel ekonomik güçlerin kendilerine biçmiş olduğu tüketici rolünü oynamaktadırlar. Bu noktada bireyler küresel sistemin çarkında kıyasıya bir rekabet içerisine girmiş görünümü vermektedirler. Tüketim olgusunun yaşamın merkezi ve yegane unsuru haline gelmesiyle birlikte, tüketimin insan yaşamındaki yeri ve etkileri üzerindeki çalışmaların sayısında da paralel bir artış gözlenmektedir. Bizde bu ilginin etkisiyle konuyu farklı bir bakış açısıyla ele almaya çalışacağız. Öncelikle tüketim kavramı eksenindekültür endüstrisinin kavramsal çerçevesi çizilerek, kültür endüstrisinin faaliyet alanlarından biri olan sinemanın yeri ve önemi irdelenerek “Örnek Aile” filminin analiziyapılacaktır.
Kültür kavramı, günümüzde tüketime entegre edilerek aslından uzaklaştırılmış ve kavramın içi boşaltılmıştır. Frankfurt Okulu düşünürlerinden Adorno ve Horkheimer’ın “kültür endüstrisi” olarak kavramlaştırdıkları olgu, insan yaşamına ve kültüre dair ne varsa tüketimin bir unsuru haline geldiğini iddia etmektedir. Bu çalışmanın amacı; kültür endüstrisinin insanın günlük faaliyetlerine ne şekilde nüfuz ederek bireyleri nasıl manipüle ettiğini ve içinden çıkılmaz bir tüketim sarmalına hapsettiğini ortaya koymaktır. Nitekim “Örnek Aile” isimli bir ailenin günlük faaliyetleri üzerine inşa edilmiş bir filmin, kültür endüstrisi ve tüketim
kültürü bağlamında yapılan analizi ile birlikte ortaya çıkan bulgular ile; tüketimin birey ve aile yaşamında başat unsur olduğu ve yaşamın merkezine oturduğu, bireyleri kendilerine ve birbirine nasıl yabancılaştırdığı ele alınmıştır.
Bu çalışma ile kültür endüstrisi içerisinde bireylerin içinde bulundukları veya içine düşürüldükleri durumu ele alan “Örnek Aile” isimli sinema filmi işlediği konu bağlamında analiz edilerek tüketim toplumu bireyinin ve ailesinin durumuna dikkat çekilmek amaçlanmaktadır. Film içerisindeki görseller ve diyaloglar içerik ve söylem analizi ile irdelenerek kültür endüstrisinin toplum ve bireyler üzerindeki etkilerine yapılan göndermeler tespit edilmiş ve okuyucunun dikkatine sunulmuştur. Özellikle belli başlı repliklerin içerisi irdelenerek küresel ekonomik güçlerin bireylere yüklediği misyon ve bakış açısı mercek altınaalınmıştır. Derinlemesine çözümleme ile tüketime dayalı ekonomik yapının bireyi ve toplumu nasıl dönüştürdüğü, yabancılaştırdığı ve yıprattığı film üzerinden örneklerle ortaya konulmuştur.
Anahtar Kelimeler: Tüketim, Kültür Endüstrisi, Adorno, Horkheimer, Sembolik Tüketim
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 11 Ocak 2017 |
Gönderilme Tarihi | 17 Ocak 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 3 Sayı: 5 - Cilt: 3 Sayı: 5 |
Intermedia International E-journal
Bu eser Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.